KONUK YAZARLAR

GÖNÜL KIRAN BİR MEKTUP!İ

 

 

 


   
OSLO TUTANAKLARI             İMRALI TUTANAKLARI

pkk-bdp1

 

Sevgili Yoldaşlar;

Bazı arkadaşlarımız ülkemiz işgal altındadır diyorlar. Fakat bu defaki işgal, bildiklerimizden  biraz farklı. Bu defa düşmanın silahlı kuvvetleri ülkemize gelmemiş. Onların görevini bizimkilere yaptırıyorlar. Şanlı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yurtsever subaylarının çoğu, Balyoz ve  Ergenekon Davaları denen tertiplerle içeri tıkılmışlar. Savcılar, her biri için bir kaç kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarına çarptırılmalarını istiyorlar…

Savunma görevini yapmaya çalışan avukatlarını dövmeye kadar geldi sıra….

Ülkemizde ses çıkartmak çok kolay değil artık. Aydınlar, yazarlar, çizerler bu hazin duruma ilişkin en küçük bir imada bulunduklarında, açlıkla terbiye ediliyorlar.  Başbakanlık emri ile derhal  işlerine son veriliyor…

Emniyetimiz teslim alındıktan sonra, o da devleti teslim almış  durumda… Anlayacağınız emniyette değiliz artıki!..

18 Mart’ta Çanakkale Zaferi’nin 98. Yıl dönümü münasebetiyle Genelkurmay Başkanlığı’nın resmi sitesinden yayınlanan bildiri, kafamızdan aşağıya sıcak suların dökülmesi etkisi yaptı… Sanki  o gün yapılan emperyalist bir saldırı ve bu saldırıya karşı koyma değil de, “medeniyetler ittifakı” toplantısıydı…  O bildiriye aşağıdaki bağlantıdan bakabilirsiniz…

Okuduğumda ben utandım. Ne yalan söyleyelim…

http://www.tsk.tr/3_basin_yayin_faaliyetleri/3_7_mesajlar/2013/18mart_sehitler_gunu_17032013.htm

Yukarıdaki fotoğrafla ilgili bir şey söylemek  içimizi acıtıyor.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin Adıyaman Milletvekili Salih Fırat,  Meclis’te yaptığı basın toplantısında “seçmenleri ile konuştuktan sonra”  AKP’ye geçtiğini açıklamış. Güya seçmenleri ona AKP’ye geçebilirsin demişler. Yalana bak. Sen hainlik yapmaya müsaitsin belli, bari bizi aptal yerine koyma. Ne günlere kaldık, ne günlere!…

CHP’li seçmenlerin, dişleri ile tırnakları toprakları ve betonları kazıyarak söküp aldıkları milletvekilliğini AKP’ye mi bağışlamışlar yani?!. Hala bu saçmalığa inanan arkadaşlarımız var biliyor musunuz?…

Fırat, AKP’lilerle ortakmış. Barzanistan’da birlikte bir hastane açıyorlar!..

Adıyaman’da TBMM’ne gönderilecek bir tane CHP’li yok muydu da bu adamı yazdınız birinci sıraya?..

CHP’lilerin oylarını çöpe atmaya ne hakkınız vardı?.. Birisi bunun hesabını vermeli!?

AKP’ye CHP seçmeni üzerinden milletvekili seçmek böyle oluyor galiba!…

Asıl sorumluluğun Genel Merkez’imizde olduğunu söylemeyelim mi yani?

Parti içi demokrasiyi işletme sözü verilip de bunun gereği yapılmazsa eğer, Salih Fırat gibiler, ikinci  cumhuriyetçiler, yetmez ama evetçiler, Cemaatçiler ve liberaller partiye doluşurlar elbette..

CHP’yi CHP olmaktan çıkartan da bunlar değil mi?…

Hani “Korku imparatorluğunu yıkmaya” gelmiştiniz?..

Milletvekillerine televizyonlarda konuşma yasağı koymak yakışıyor mu CHP’ye?..

Parti Meclisi’nin son toplantısında alınan ve suya sabuna dokunmayan kararın dışında görüş bildiren partililere “disiplin kurallarını” göstermek de neyin nesi oluyorr?..

Sevgili Yoldaşlar;

Biliyorsunuz CHP’nin “millet iradesi” ile seçilmiş iki milletvekili hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Büyük olasılıkla “mahkeme” bu isteğe uyarak, milletvekillerimize bu cezaları verecek!..

AKP her yaptığı hukuka aykırılığı, Meclis’teki çoğunluğuna dayanarak ve biraz da küstahlaşıp   CHP’lileri azarlayarak, “millet iradesi”ne dayandırmadı mı?

“Millet iradesi” diye diye rejimi baştan aşağı değiştirmişken, CHP aynı milletin iradesi ile seçilen iki milletvekilini tutsaklıktan kurtaramamıştır…

Söylenenlere göre, Y-CHP yönetimi, tatlı gelen milletvekilliği maaşlarının tehlikeye girmemesi için iki milletvekilini bu çirkin tertibe feda etmiştir!..  Bu görüşte olanlar haksız sayılabilir mi? CHP Grubu yemin krizinde geri adım atmamış olsaydı, ülkenin durumu bundan daha mı kötü olacaktı? Elbetteki hayır!..

Şu aşağıdaki belgeye de bakar mısınız?

 Biz CHP olarak,  bu işler  için mi yeni bir kredi açmışız?..

 

seyahat_edebilir

Masada oturanların bazı kişiler için kullanılan ifade “TÜRK TARAFI”dır…

Sevgili Arkadaşlar;

Bu kahramanların arkasındaki bezler renkli flamalar değil, PKK bayraklarıdır…

Peki, Türk tarafının bayrağı nerededir? Biliyorsunuz Habur’da da PKK’lılar kızmasın diye Türk bayrağı ile Atatürk’ün resimleri “Çadır Mahkemesi”nden  kaldırılmıştı… Buradaki durum da Habur’a  benziyor galiba…

teslim_tutanagi

Sevgili Arkadaşlar;

Bu kahramanların arkasındaki bezler renkli flamalar değil, PKK bayraklarıdır…

Oslo ve İmralı görüşmeleri  tutanaklarını okudunuz mu bilmiyoruz.

Sizler için bu iletinin ekine onları da “pdf” formatında koyuyoruz…

Bebek katili PKK’nın sözde hastanelerinden esir alınmış asker,  polisle ve kaymakamlarımıza “seyahat edebilir” raporu veriliyor!..

Bu raporu görmeniz için bağlantısını vermiyoruz. Olduğu gibi aşağıya aldık. Bugünün “hatırası” olarak saklayınız!..

Ankara ve İstanbul Baroları ise uyarıyor!..

Nazi Almanya’sında yaşayan papaz Martin Niemöller’in sözünü hatırlatma zamanının çoktan geldiğini düşünüyorlar…

 ankara barosu

 

                                                                 C H P     G Ö N Ü L L Ü L E R İ

 

 

 

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir