KONUK YAZARLAR

B A Ş A R I L I Y I Z!?..

tarhan_1

 

4 yıllık Kemal Kılıçdaroğlu yönetiminde:

Başta kendisi olmak üzere; Parti Sözcüsü Haluk Koç, ve Genel Sekreter Gürsel Tekin’in “derin analizlerinden” anladık ki; önceki genel seçimlerde, anayasa referandumunda ve yerel seçimlerde pek başarılı olamadık ama, Cumhurbaşkanı seçimlerinde başardık!..

.

Ortak aday”ımız, kendisini destekleyen 14 partinin daha önce almış olduğu oyların toplamından 9 milyon daha az oy almış…

Toplama yaparken, çıkarma işlemini yapmayı başardık!..

Sandığa götürebildiğimiz seçmen sayısı 14 milyon civarında kaldı fakat 15 milyon oyu sandığın dışında bırakmayı başardık!..

Başka bir söyleyişle “çatı adayı”na oy veren partilerin toplamından daha fazla oyu olan yeni bir “oy kullanmayanlar partisini” yaratmayı başardık!..

Atatürkçü bir aday çıkmasının önünü keserek, toplam oyların sadece yüzde 38‘ini alan Recep Tayyip Erdoğan’ın oy oranını yüzde 52‘ye çıkarmayı başardık!..

İslamcı Ekmeleddin’i aday göstererek, 40 yıldır birlikte mücadele veren devrimci karı-kocayı kavga ettirip küstürmeyi başardık!..

Demokratik kitle örgütlerini ve kanaat önderlerini dinliyormuş gibi yapıp, gerçekte hiçbirinin düşüncesine değer vermeyerek, küresel güçlerin dayattığı adaya “tıpış tıpış” oy verilmesini başardık!..

AKP iktidarının hukuksuzluk, yolsuzluk, partizanlık ve hırsızlıklarının tavan yaptığı bir dönemde, liderlerini devletin tepesine taşımayı başardık!..

Hepsinden önemlisi; 40 bin kişinin katili PKK‘nın lideri Abdullah Öcalan’ın “İzleme Kurulu”, Toplumsal Mutabakat Komisyonu” ve “Ortak Akil Heyeti” gibi projelerini sahiplenerek, hükümetin başlattığı “açılım süreci”nin önündeki taşları temizlemeyi de başardık!..

Askeri kanat lideri Cemil Bayık’ın “Silah bırakacağımızı sananlar hayal görüyor” sözlerine ve bu sözlerinin gereğini yapmasına rağmen, hükümetin terör örgütü ile görüşmeleri suç olmaktan çıkartan yasa tasarısına destek vererek, PKK’nın meşrulaştırılmasını başardık!..

Bu listeyi TSK’ya kumpas kuran Cemaat’le işbirliği, laikliğin tehlikede olmadığı gibi daha pek çok “başarılı” olduğumuz hususu ekleyerek uzatabilirim…

Demek ki, bayağı başarılıyız!..

***

Hedeflerini başaran Yeni CHP’nin “iktidara gelmek” gibi bir siyasi hedefi olmadığına göre, kapısına kilit vurulmasında veya Sezgin Tanrıkulu’na bırakılmasında bir sakınca kalmamıştır…

Başardık” sözcüğü ile aynı anlama gelen “Bu seçimin kaybedeni biz değiliz” şeklindeki sözlerle hezimeti unutturmaya çalışan Y-CHP yöneticileri, halkı her söylediklerine inanacak kadar saf sanıyorlar…

Bundan sonra, CHP tabanı ilk fırsatta (kurultayda) bu Cumhuriyet düşmanlarına gerekli dersi veremezse, gerçekten yöneticiler haklı çıkacak ve halkı koyun sürüsü haline getirmeyi başarmış kabul edileceklerdir!..

Kanımca “başarılıyız” derken, büyük olasılıkla bunu kastediyorlar…

Yoksa bu adamlar “başarısızlığı” başarı sözcüğü ile tarif edecek kadar odun kafalı olamazlar!..

***

Bu güzelim ülkeyi düşman işgalinden kurtaran ve Osmanlı’nın küllerinden Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran atalarımızın partisini bu ihanet şebekesine nasıl teslim ettik?..

Siyasete uzak durarak bu işi başardık galiba!..

Siyasetle ilgilenmeyince, alanlar doğal olarak hainlere kalmıştır!..

Dolayısıyla biz de biraz suçlu sayılırız!..

Başka Türkiye yok ve bir yere de gidemeyeceğimize göre, çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmak için görevimizi yapmak zorundayız!..

Siyasete uzak durarak; devlete, millete ve atalarımıza karşı işlediğimiz suçların bedelini ödeme zamanı geldi de geçiyor bile…

Seçme ve Seçilme Hakkı”nın anayasal bir haktır ve aynı zamanda bir yurttaşlık ödevi olduğunu unuttuk!..

Bu ödevin yerine getirilmesi için yapılacak olan her etkinlik; yani hangi partiye veya adaya oy verileceğini saptama faaliyeti, en basit ve kaba tanımıyla siyaset yapmak anlamına gelir. Demek ki, siyasetten uzak durmak, yurttaşlık ödevini yapmamakla eş anlamlıdır!.. Tıpkı askerlik yapmamak, vergi vermemek gibi…

***

O halde herkes görev başına gitmelidir!..

Duyarlı yurttaş sorumluluğu bunu gerektirir…

Atalarımızın partisi CHP’yi işgalcilerin elinden geri almak, öncelikli bir yurttaşlık ödevidir…

CHP’deki işgali kırmadan ülkemizdeki gizli (emperyalist) işgali sona erdirmek olanaksızdır!..

Tüm yurtseverler ve devrimciler, bu savaşımın öncülerini desteklemek üzere Ankara’ya büyük kurultaya gitmelidir…

Bir kez daha Türk halkının gücünü dünyaya göstermek zamanı gelmiştir!..

Av. Cemi Can