KONUK YAZARLAR

ŞAH FIRAT OPERASYONU!

sah_firat

LİYAKAT LEJYON NİŞANI

Vaktiyle Türk askerlerinin başına Süleymaniye’de çuval geçiren ABD’nin şimdiki Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Raymond Odierno, Kara Kuvvetleri Komutanımız Org. Hulusi Akar‘a geçenlerde “liyakat lejyonu nişanı” takmıştı.

Gerekçesini “Akar’ın Suriye krizinde ve Türk-Amerikan özel kuvvetleri arasındaki işbirliğinin geliştirilmesinde oynadığı rol” olarak açıklamıştı…

O tarihlerde, Türk ve Amerikan özel kuvvetleri arasındaki hangi işbirliğinden söz edildiğini bir türlü anlayamamıştım!..

Eğit-Donat anlaşması da imzalanmamıştı. TSK terör örgütleri ile aynı safta henüz yerini almamıştı…

Anlaşmaya göre, TSK, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), Barzani’nin peşmergeleri ve PKK’nın Suriye’deki kolu PYD’yi eğitip donatacaktık…

Düşürebilirlerse Esat’ı düşüreceklerdi. Düşüremezlerse; Irak’ın kuzeyi ile Suriye’nin kuzeyini birleştirip, Ortadoğu petrollerinin güvenle Akdeniz’e akıtılmasının alt yapıyı hazırlayacaklardı…

Bunun karşılığında kendilerine “Kürdistan” adı altında kukla bir devlet kurulacaktı!

İlerleyen aşamalarda, Kürtlerin yaşadığı İran ve Türkiye’deki toprak parçaları da bu devlete eklenerek, büyük ve “Özgür Kürdistan” kurulacaktı!..

İnternet ortamında bu tür anlaşmalara “el şeyi ile gerdeğe girmek” denmektedir…

Kürtler, küresel güçlerin bu planına “evet” dediler…

İşte bu planın gerçekleştirilmesi için, bize de teröristleri eğitip donatmak görevini vermişler.

Sonunda bize dönecek tüfeklerin bakımını yapıyoruz!

Peşin verilen “liyakat lejyonu nişanı” için buna değdi mi?

AKP’nin iktidara getirilmesinin bedelini ödemek bitmedi mi?

GENELKURMAY NEDEN KABUL ETTİ?

Ergenekon ve Balyoz operasyonları ile “iğdiş” edilen TSK, Eğit-Donat anlaşması imzalanmadan teröristler için kampı hazırlamışt bile. Bizimkiler, yine kraldan daha fazla kralcı kesildiler!..

Küresel güçlerin bir ülkeyi kendi askerlerine işgal ettirmesi böyle oluyor galiba.

Ortadoğu petrollerini, küresel güçlerin yağmalaması için herkes elinden geleni yapıyor!

ABD’nin dünya enerji kaynaklarını yağmalaması için toprak kaybetmeyi bile göze almışız!..

GERİ ÇEKİLMENİN ADI:NAKLİ KUBUR (MEZAR NAKLİ)

Sınırlarımız dışındaki tek toprak parçamız Suriye’dedir. “Saygı Karakolu” adı verilen Süleyman Şah Türbesi’ni bugüne kadar Türk askerleri bekliyordu…

21.02.2015 Cumartesi gecesi Türk askeri, yanlarına Süleyman Şah’ın mezarını da alarak, Suriye’deki Türk toprağını terör örgütlerine teslim ettiler!..

Kim ne derse desin, AKP iktidarları döneminde; Ege’deki 16 adadan sonra, ikinci toprak kaybını burada yaşıyoruz…

Güneydoğu Anadolu bölgesindeki egemenlik haklarımızı “açılım” saçmalığı ile zaten PKK’ya devretmiştik!..

Sevr’in geri gelmesi için düşman askerinin istilasına gerek kalmadı…

Bizimkiler, kamuoyunu yatıştırmak için Suriye’nin sınırdaki Eşme yerleşim yeri civarında bir miktar toprak parçasını işgal ettiler…

Yani, kamuoyuna diyorlar ki, terkettiğimiz toprak parçası kadarını işgal ettik!..

Bu durumun, Suriye devleti ile aramızda yeni bir sorun çıkartacağı kesindir. Devletler hukuku açısından yaptığımız iş kesinlikle onaylanamaz!

Suriye’nin toprak parçasını işgal ederek, karşı tarafa haklı bir savaş nedeni de yaratmış olduk!..

Bu harekat, asker açıdan “başarılı” bir çekilme sayılsa da siyasi açıdan tam bir fiyaskodur.

Emevi Camisinde Cuma namazı kılmak şeklinde özetlenen dış politikamızın iflasıdır!..

KOYNUMUZDA YILAN BESLEYECEĞİZ

Eğit-Donat nedir?

Eğit-Donat en yalın anlatımıyla, IŞİD’e karşı savaşan güçlerin silahlandırılıp eğitilmesidir…

Küresel güçlerin kendi askerlerini kullanmadan bölge savaşlarını yürütmesindeki son aşamadır…

ABD için, kullanılacak olan güçlerin, daha önceden terör örgütü listesinde yer almasının ise, hiç önemi yoktur!..

Kendi ayağına kurşun sıkmadır!..

DİKKATİMİZ BAŞKA NOKTALARA ÇEKİLMİŞ

Şah Fırat Operasyonu” adı verilen geri çekilme operasyonundan önce, kamuoyunun dikkati iyice dağılmıştı. Her gün yaşadığımız türden olaylar, bu defa küresel güçlerin kontrolündeki medyanın da katılmasıyla iyice abartılarak verilmeye başlandı!..

İç Güvenlik Yasa Tasarısı’na neredeyse karşı gelmeyen yok gibiydi…

AKP’liler, Meclis’te muhalefet milletvekillerini iyice benzettiler.

Benzetenler ile benzetilenler, önümüzdeki seçimlerde aday olmayı garantilemiş gibiler…

Antalya’nın Kepez İlçesindeki bir lisede, çarpık bacaklı bir öğretmen çıktı, delikanlılardan “Taciz Timi” kurmaya kalkıştı…

Güya kız öğrencileri taciz ettirerek, kısa etek giymelerini yasaklayacaktı!..

Yüz binlerce aydınlık kafalı öğretmen sırada beklerken; AKP iktidarı, habire Filiz öğretmen gibi örümcek kafalıların atamasını yapıyor!..

Mersinli minibüs şoförü, son kalan yolcu 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ı gözüne kestirdi.

Güzergahından çıkıp, ıssız bir yerde tecavüze kalkıştı.

Bu aşağılık ruh hastası, karşı koyan Özgecan’ı oracıkta boğazladı…

Babası ve bir arkadaşını yardına çağırdı. Üçü de oldukça soğukkanlıydı. Kızın tırnakları arasından DNA örneği alınmasın diye ellerini bile kestiler…

Sonra benzim döküp yaktılar…

Türkiye ayağa kalktı!

Özgecan’ı diğer kadın cinayetleri izledi.

Sıradaki katil, eşini 52 parçaya ayırıp, çöp konteynırına attı…

PKK’lılar, Ülkü Ocakları’nın Ege Üniversitesi sorumlusu Fırat Yılmaz Çakıroğlu’na saldırdılar.

Ambulanslar yine gecikti…

Çakıroğlu, kan kaybından, yok yere sonsuzluğa uğurlandı…

İlk taziye TGBden geldi…

Atatük’ün Cumhuriyet’i emanet ettiği gençlik olduklarını bir kez daha kanıtladılar…

Cemaat’in elinde Y-CHP‘ye ai,t 40’ten fazla kaset olduğu basına sızdırıldı.

Sosyal medya fenomeni Fuat Avni’ye bilgi verenlerden birinin, Y-CHP milletvekili Umut Oran olduğunu ileri sürdüler.

Dersimli Kemal, doğrudan MİT‘i suçladı!..

Haluk Koç, isimleri elimizdedir dedi, ama açıklayamadı!

Y-CHP, bu dönem gizli servislerle içli dışlıdır ama rolüne pek sahip değil…

Tam da bu sırada, Çin firması ile füze sistemleri konusunda anlaşmaya varılmış.

Açıklama yapılırken, Çin ve İran haber ajanslarının hazır bulunması alışılmışın dışındaydı:

Batıya bağımlılıktan kurtulma” fikrine vurgu yapılmış…

Teknoloji transferi” de yapılacakmış…

Yazılımı dahi “milli” olacakmış.

Uzmanlar bu olayı “milli” olarak değerlendirmeye başladılar. Bayağı heyecan yaratmış…

Bu arada, CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, CHP’yi CHP’lilerin yönetmediğini söyledi.

Güler, Vatan Partisi’nin umut olduğunu belirtti…

Öyledir…

ABD ERDOĞAN’I “BY-PASS” MI YAPIYOR NE?

Milletvekili listesi hazırlanmadan önce, ABD’nin AKP içerisindeki adamları harekete geçtiler…

AKP’nin tek adamı Erdoğan’a rağmen, MİT başkanı Hakan Fidan’ı istifa ettirdiler…

Merkez Bankası’nın faizleri indirmesi, Bakanlar Kurulu’nun Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanması, AKP Genel Merkezi’ne paralel olarak Ak Saray’da seçim bürosu kurulması, Erdoğan’ın seçim startını verip propagandaya başlaması gibi pek çok konuda; Davutoğlu’nu Erdoğan’la karşı karşıya getirdiler…

Erdoğan yanlıları, şimdi başka arayışlara girenleri “ihanet şebekesi” olarak nitelendiriyorlar…

İstanbul Emniyeti, Cemaat yapısına Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) adını vermiş.

Gülen hareketi zor durumda ve yeni ittifak arayışları içerisine girmiş…

Y-CHP, Gülen’le ittifaka balıklama atlayacak ama tabanı kontrol edemiyor…

Bu utanmaz arlanmazlar, HDP ile de dirsek temasını sürdürüyorlar…

Belli ki, ABD bundan böyle Erdoğan’sız hükümetler istiyor.

.

Önümüzdeki günler yeni gelişmelere gebe.

Neyse ki, bu zor koşullar altında milli bir parti var; kurtuluş yolunu gösteriyor…

Vatan Partisi’nin de işi zor!..

Av. Cemil Can