KONUK YAZARLAR

HEMEN TESLİM OLMAYIN!..

Tarafsız Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan, Sakarya’daki toplu açılış töreninde konuştu. Yine başkanlık sistemini savundu. TÜSİAD’a verdi veriştirdi. İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal’a ağzına geleni söyledi. Ağrı’da PKK’nın askerlerimize saldırması haberini bile o verdi…

“Yeni Türkiye bizim kızıl elmamızdır (1) dedi..

Erdoğan, seçildiği günden beri yürütmenin başı gibi davranıyor. 7 Haziran seçimleri için propaganda dönemini çoktan başlattı…

CHP ve MHP milletvekilleri Cumhurbaşkanının AKP’den yana olan konuşmalarının engellenmesi için Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) başvurdular. YSK’nın “Cumhurbaşkanının faaliyetlerini denetleme görevi bize verilmiş değildir” (2) şeklindeki cevabı üzerine de havlu attılar…

Eşit koşullarda yürümeyeceği kesinleşen ve adil olmayacağı daha baştan belli olan bu seçimlere katılmak yenilgiyi peşinen kabul etmektir…

Anayasamızın 79. maddesinin 2 fıkrası, seçimlerin dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma yetkisini Yüksek Seçim Kurulu’na vermiştir. (3) Kurula “yapma” ve “yaptırma” fiilleri ile tanınmış olan yetkinin ne kadar geniş olduğu tartışmasızdır. YSK’nın “Cumhurbaşkanını denetleme yetkisi bize verilmiş değildir” şeklindeki yanıtı, kaçamaktır ve hukuk dışıdır.

Seçimin düzen içerisinde yönetilmesini engelleyen Cumhurbaşkanı da olsa YSK’nın alabileceği pek çok önlem vardır.

Meclisteki muhalefet partilerinin bu nokta üzerinde durması gerekir; Erdoğan’ın seçimlere şaibe düşürecek faaliyetlerinin televizyon, gazete ve diğer iletişim araçları ile halka duyurulması pekala engellenebilir. Örneğin; muhtarlarla sarayında yaptığı toplantının, Sakarya’da yaptığı toplu açılışın haberleştirilmesine yasak getirilebilir

YSK‘ya bu görev Anayasa ile verilmiş olup, “Cumhurbaşkanını denetleme” ile uzaktan yakından ilgili değildir! Bu yönde kararlar alınmasını hiç kimse, halkın haber alma özgürlüğünü engelleme veya sansür gibi değerlendiremez.

Böyle bir karardan sonra Cumhurbaşkanı dilediği kadar açılış yapabilir, dilediği yerde toplantılar tertip edebilir!?..

Meclisteki muhalefet partilerinin bu nokta üzerinde durması gerekirken, teslim bayrağını çekmeleri, iktidara talip olmadıklarını göstermektedir!..

Muhalefetin, seçimleri boykot da dahil, her türlü eylemi göze alarak, YSK’ya görevini yaptırması şarttır…

***

BİZİM ŞOFÖR KARŞI FİRMANIN ADAMI

Ermeni soykırımını savunan ve eşi Atatürk düşmanı olan Selina Özuzun Doğan‘ın İstanbul 2. Bölgeden birinci sıra kontenjan adayı olarak gösterilmesi, Aydınlık yazarı Örsan K. Öymen’i de çileden çıkarttı.

Doğan, “Adaylığımın soykırımın 100. yılına denk gelmesi simgeseldir” demişti…

Her durumda Y-CHP’nin savunulacak bir yönünü ele alıp, iyimserliğini koruyan Öymen’in analizi, Türkiye gerçekleriyle bağlaşmıyor:“Seçimlerde CHP’ye oy vererek AKP ile CHP arasındaki farkın kapanmasını sağlamak, seçimlerden sonra da, CHP yönetimini değiştirmek” fikri, Y-CHP’de yaşama şansı bulamaz…

Çünkü, 2010 yılında 80 il başkanının ortak önerisi ile genel başkanlığa getirilen Dersimli Kemal; ilk bulduğu fırsatta 70 il başkanını görevden aldı. Çok vefalıdır yani. Birlikte göreve başladığı 80 parti meclisi üyesinden 60‘ını ilk kurultayda listesine koymadı. İlçe kongrelerine müdahale ederek, genel başkanlığı için oy kullanan kurultay delegelerinin yüzde 80‘inin aday gösterilmesini itiraz ederek engelledi. Genel başkanlığa geldikten sonraki ilk yerel seçimde; kendisini destekleyen belediye başkan ve belediye meclis üyelerinin yüzde 60’ını da aday göstermeyerek eledi. Son olarak 70‘den fazla milletvekilini tasfiye etti…(4)

Dersimli, 4 yılda adım adım CHP örgütünü ele geçirdi!..

Büyük kurultay delegelerini de kendine benzeyenlerden seçtirdi…

Büyük kurultayda üç ayrı liste çıkartması, bu konulardada neler yapacağının göstergesidir…

Bu seçimlerde de başarısız olsa bile, onu delege hesabı ile düşürmek olanaksızdır…

Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki yenilgisinden sonra takındığı tutumu ise hiç akıldan çıkartmamak gerekir. Yumruğunu kürsüye vurup, “Dersimli Kemal’im ben. Yerel Yönetimler Özerklik Şartını mutlaka getireceğim” (5) şeklindeki sözlerinin kurultayın toplanma amacı ile ne ilgisi vardı?

Belli ki, Dersimli kendisini göreve getiren küresel güçlerin karşısında “yemin” tazeliyordu…

“Anadolu’nun Kemal”i, Cumhuriyet ilkelerine bağlılığından şüphe duyulmayan Alevileri de üç parçaya bölerek iyice zayıflattı. HDP’nin barajı aşmasından memnun oluruz şeklindeki tezleri ile şaşkına çevirdiği Avrupada’ki Alevi dernekleri ve Pir Sultan Abdal Derneği bölücü parti HDP’yi destekleme kararı aldı…

Alevilerin 6 Ok’a bağlı olan önemli bir kesimi ise Vatan Partisi saflarına katıldı. Parti binasında Aşure Günü’nü kutlamayı siyasi faaliyet sanan bir kısım yol düşkünleri ise, Y-CHP içerisindedir ve ne yapacağını bilmez haldeler…

Dersimli Kemal’in, Aleviliği siyaset malzemesi olarak kullanması, en çok dini siyasete alet eden Sünni mezhep sımsarlarının hoşuna gitmiştir. Artık onların da önünde hiçbir engel kalmamıştır…

Diledikleri kadar mezhepçilik yapabilecekler; azgın bir şekilde din ve dince kutsal sayılan değerleri sömüreceklerdir… Hepsinden önemlisi bugüne kadar yaptıklarının tümü meşru hale gelecektir…

Dersimli, “Bugün için Türkiye’de laiklik tehlikededir diyemem, böyle bir tehlike görmüyoruz” (6), “Türbanı ve Kürt sorununu biz çözeriz”(7) diyerek, iktidarın kuyruğunda siyaset yapmayı marifet sanmıştı. Dolayısıyla ülkenin bu hale gelmesinden AKP iktidarları kadar sorumludur!..

Özetle söylemek gerekirse; bizim otobüsün şoförü karşı firmaya çalışıyor. Onların adamıdır. Ekibi de yabancıdır. Dolayısıyla bizi, gideceğimiz yere sağ salim götürebileceğinden hiçbir zaman emin olamayız!.. Nitekim, bizden gözüken kaptanımız, iktidar otobüsünün peşine takılmış “açılım” bilinmezine doğru hızla yol alıyor!..

İlk mola yerinde bu haini değiştirmek zorundaydık. Ama başaramadık!..

Direksiyon yine ondadır…

O halde, güvenilir başka firma ile yolumuza devam edeceğiz…

Cemil Can

e-kitap indirme 

e-kitap-II(15.10.2015)

 DİPNOTLAR:

(1) Kızıl Elma,Türk mitolojisinde Türkler ve de özellikle Oğuz Türkleri için üzerinde düşünüldükçe uzaklaşan ancak uzaklaştığı oranda cazibesi artan ülküler veya düşlerdir. Türk devletleri için bir hedefin ve amacın simgesidir.

http://tr.wikipedia.org/wiki/K%C4%B1z%C4%B1l_Elma

(2) http://www.ulusalkanal.com.tr/gundem/yskdan-erdogan-yaniti-h54573.html

(3) ANAYASA

E. Seçimlerin genel yönetim ve denetimi

MADDE 79- Seçimler, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır.

(Değişik: 21/10/2007-5678/2 md.) Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikayet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçimi tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulunundur. Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz.

Yüksek Seçim Kurulunun ve diğer seçim kurullarının görev ve yetkileri kanunla düzenlenir.

Yüksek Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkanvekili seçerler.

Yüksek Seçim Kuruluna Yargıtay ve Danıştaydan seçilmiş üyeler arasından ad çekme ile ikişer yedek üye ayrılır. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı ve Başkanvekili ad çekmeye girmezler.

(Değişik: 21/10/2007-5678/2 md.) Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların halkoyuna sunulması, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi işlemlerinin genel yönetim ve denetimi de milletvekili seçimlerinde uygulanan hükümlere göre olur.

http://www.tbmm.gov.tr/anayasa.htm

(4)http://www.aydinlikgazete.com/hukumet-perincekin-sok-uyarisini-duymadi-makale,59312.html

(5)http://www.aydinlikgazete.com/m/mansetler/kilicdaroglunun-kimlik-beyani-ben-dersimli-kemal-ozerklik-sartini-kabul-edecegim-h50570.html

(6) http://www.kalinka.com.tr/default.asp?islem=sayfa&id=300

(7) http://www.radikal.com.tr/politika/turban_ve_kurt_sorununu_biz_cozeriz-1005558