• YAŞASIN KARŞI DEVRİM!.. (1)

    YAŞASIN “YENİ REJİM”!.. Y-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun azli üzerine: “64. hükümete saray darbesi yapılmıştır” dedi. Muhalefetin siyasi saptamasına göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “sivil darbe”si (2) ile AKP’nin başına; oradan da Başbakanlığa getirilen İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın, 2. Olağanüstü Büyük Kongre’deki konuşmasında; Erdoğan’ın seçildiği 10 Ağustos 2014 tarihinden bu yana fiilen uygulanmakta olduğu “başkanlık sistemi” için: “Bizim yapmamız gereken, bu fiili durumu yasal duruma çevirmek”tir, (3) şeklindeki görev tanımı kabul edilemez! Cumhurbaşkanı Erdoğan 5 Ağustos 2015 günü Rize’de: “İster kabul edilsin ister edilmesin; Türkiye’nin yönetim sistemi değişmiştir. Şimdi yapılması gereken bu fiili durumun hukuki çerçevesinin yeni bir anayasa ile netleştirilmesi, kesinleştirilmesidir” (4) diyerek, içerisinde bulunduğumuz durumu özetlemişti… Yeni…

  • DOKUNULAMAZLAR!

        Haber manşetten verildi:Dokunulmazlıklar kaldırıldı! Gerçekte kaldırılan bir şey yok ki… Meclis’teki PKK’lıları yargılamak için anayasa değişikliği gerekmiyordu. AKP’nin çoğunluğu, dokunulmazlıkların kaldırılmasına yeterdi! Oylamada CHP fire verdi. Verir, sürpriz değildir… CHP, Y-CHP olunca rotasını kaybetti… HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, çıtayı biraz daha yükseltti. Yükseltir; “çözüm süreci” (1) ile köpeksiz köy buldu, o günden beri değneksiz dolaşıyor!.. Erdoğan Artvin’e gitti. Gelir…   ***   Şehit cenazesinde Kılıçdaroğlu’na yumurta fırlatıldı. Dersimli, daha ilk yumurtada bunu yaptıranın kim olduğunu biliyorum dedi. Siyaseti tekellerinde görenler, bu açıklamayı derhal yorumladılar. İhale, Melih Gökçek üzerinde kaldı. Kılıçdaroğlu susarak, bu suçlamaya da onay verdi. Doğru da olabilir tabii… Öye bile olsa; muhalefet, bütün hukuk dışılıkların ve…

  • TÜRKİYE’NİN KURULTAYI!

      AKP, 14 yılda halka “ileri demokrasi”yi anlatamadı ama 15 Mayıs Pazar günü uygulamalı olarak gösterdi. “İleri demokrasi”de halkın iradesine yer yok. İktidarın en önemli yönetim araçları:TOMA, polis ve biber gazıdır… “Gezi olayları”nda kulağı üzerine yatan kesim, MHP olağanüstü kurultayı ile gerçeği görmüş olmalı.. AKP iktidarında; halkın iradesine iktidarın isteklerine uyduğu kadarına değer veriliyor. Çerçevenin dışına çıkıldığında devreye kamu gücü giriyor: Sanki polis ve bağımsız olmayan mahkemeler bunun için var! Halkın gerçek iradesinin ne olduğuna onlar karar veriyor! Aydınlık gazetesinin 13 Mayıs Cuma günlü nüshasında bir haberi birkaç kez okudum. Mutlaka yanlış yazılmıştır diye düşündüm. Cumartesi günü düzeltilmesini bekledim. Pazar gününü yine bu konuya takılıydım. Değişen bir şey olmadı. Haber…

  • DAVUTOĞLU’NUN BAŞINI KENDİ “SIĞ” SİYASETİ YEDİ!..

    AKP’nin 7 Haziran yenilgisinden sonra, 1 Kasım’a kadar geçen süre içinde, oy oranını yüzde 49.5‘a çıkarmasında Ahmet Davutoğlu’nun payı olmadığını kimse söyleyemez… 5 Mayıs günü yaptığı veda konuşmasında; oy oranının yüzde 52, 53 hatta 54’e çıktığını iddia etti. Kuşkusuz bu rakamların hepsi aynı anda doğru olamaz ama, AKP’nin oy oranında, bir miktar artış olduğu kesindir! Bu açıdan bakıldığında; Davutoğlu başarılı bir genel başkandı denilebilir. O halde, bütün siyasi partilerin genel başkanlarında bulunan; il ve ilçe başkanlarını görevden alma ve atama yetkisini, MKYK’da budamanın ne gereği vardı? Demek ki, sorun, salt il ve ilçe başkanlarının görevden alınıp, atanması değildi… Düşürülen Rus uçağının paraşütle atlayan pilotunu “biz vurduk” (1) diye övünen Alpaslan…

  • HA TOSYA HAKİMİ HA YALOVA KAYMAKAMI!..

    Bizi korkutan; serseri mayın gibi ortalıkta dolaşan birkaç yargıç değil ki… Cemaat sempatizanı ve Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olmak üzere, 5000 civarında yargıç ve savcımız var. Hukuk formasyonu bulunmayan bu kadar militan devletten maaş alıyor. Kimin; nerede ve ne zaman bunlardan hangisine toslayacağı şansına kalmış… “İnlerine gireceğiz inlerine” diyen Erdoğan, yargıda gerekli ayıklamayı henüz yaptıramamış! Anayasa ve yasaları takmayan militan yargıçlar var; kendi imamlarından emir ve talimat alıyorlar… Bilenler bilirler, örgüt üyeleri “Emir demiri keser” düsturu içerisinde hareket eder… Böyle biri size rast gelirse eğer, bağlı olduğu “imam”ın vicdanına kaldınız. Asın derse asılır, kesin derse kesilirsiniz… Yaşamınız, ilgili imamın veya onay makamı olan eski vaizin iki dudağı arasındadır… ***…