KONUK YAZARLAR

YAŞAR NURİ HOCA YAŞAYARAK GİTTİ!

yasar_nuri_ozturk_1

“Yaşar Nuri Öztürk, çağdaş bir İslam bilgini ve aydınlıkçı bir Türk filozofuydu.(1) İslam şeref ve haysiyetini, kendi onursuzlukları ile karartmaya çalışan sözde din adamlarının korkulu rüyası Yaşar Hoca… Son nefesine kadar Atatürk Cumhuriyeti’nin bilim, akıl ve çağdaşlaşma yolunda kararlılıkla mücadelesine bütün varlığı ile katıldı… Cehalet ve her türlü yobazlığa, din simsarlığına ve ahlaksızlığa karşı gücünün ötesinde savaştı… “

Prof. Dr. Şahin Filiz, Yaşar Hocayı bu vurucu tarihi cümlelerle uğurladı.

Öztürk’ün arkasından “kurtulduk” diyecek kadar, kendini kaybetmiş; akıl ve bilgi fukaraları da vardı.

Taşıdığı bayrağı devralmak için kollarını sıvayanlar da…

Meydanı boş bulup zırvalamaya başlayanlar ise herkesten önce sahne aldı:

Bolu’da İl Milli Eğitim Müdürünün 10’uncu Yıl Marşı’nı yasaklaması üzerine, yapılan protesto gösterilerinde; polisin göstericilere gaz sıkmasını, haber sitesi Medya 14, din temelli bir soru haline getirdi.

İl Müftüsü İzani Turan’a,  polisin sıktığı biber gazının orucu bozup bozmayacağı soruldu.

Müftü Efendi, kara kaplı kitabını açtı, cevabın yerini bulup, fetvayı verdi:

“İrade dışı bir durum olduğu için oruç bozulmaz” dedi.

İsmailağa Cemaati’ne sorulan, “taharatte mübalağa yaparak içeriye su kaçsa oruç bozulur mu” (2) ile aynı ayardaki bu soruyu, Yaşar Hoca duysaydı acaba nasıl tepki verirdi?

Büyük olasılıkla; yine sağ kolunu yana açıp, başını sola doğru çevirerek, sessizce bir şeyler mırıldanacaktı!

Anlayan anladı…

Yaşar Hocanın “Allah ile aldatmak” adlı kitabı, yüzyılın “uleması”nı çok rahatsız etmişti…

Kitabı okumadan, bugün yaşadıklarımızı anlamamız mümkün değildir!

2000’li yılların başında yayımlanan ve 43 baskı yapan “Kur’an’daki İslam” adlı eserinden, Türk Mühendisler Birliği Derneği’nde verdiği bir konferansta haberdar oldum.

Belli ki, dinci kesimler üzerinde soğuk duş etkisi yapan bu eseri tanıtmak için, Hoca bütün davetlere katılıyordu.

Time” dergisinin gerçekleştirdiği “20’nci Yüzyılın En Önemli Kişileri” listesinin yüz ismi arsında ilk 10 arasına giren Yaşar Hocayı hava alanından alıp, konuşma yapacağa salona getirmek görevi, o gün bana düşmüştü.

Yaşar Nuri Öztürk, yaşarken hakkında 10 doçentlik tezi hazırlanan bir akademisyendi. (3) Türkiye’nin onurudur…

İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin Dekanı, daha sonra hiçbir etkinlikte adını duymadığım bu kıytırık derneğin bile davetine gelmekten erinmedi…

Yolda havadan sudan konuşuyorduk. Derneğin yetkilisi veya görevlisi olmadığımı anlayınca sordu:

-Beni almaya neden sen geldin?

“Dernek başkanı yakın arkadaşımdır. Rica etti. Hem hemşeriyiz de, sizi yakından görüp tanımak istedim” dedim…

Aramızda şu konuşma geçti:

-O zaman Konferansı sonuna kadar dinle, bitince otele de sen götürürsün.

-Peki.

-Nerelisin?

-Çaykaralıyım.

-Aslen ben de Çaykaralıyım. Akrabalarımızın çoğu Çaykara’dadır. Niyazoğulları derler bize. Sonradan Sürmene’ye yerleşmişiz ama Çaykara ile alakam hiç kesilmedi. Çocukluğumun ilk yıllarında Dernekli Cansız Hocadan (4) okudum…

-Cansız Hoca ile ilgili birkaç fıkra biliyorum.

-Onlar fıkra değil, hepsi yaşanmış gerçek olaylardır…

-!…

-Din ile aran nasıldır?

-Namaz ile oruç dışında çok iyi!

-O ikisi Çaykaralılara farz değil zaten!

(Gülüştük…)

Yaşar Hocayı konferansı boyunca nefes almadan dinledim.

O günden sonra bir daha karşılaşmak nasip olmadı.

Ulusal Kanal’daki hiçbir programını da kaçırmadım ama.

Hocanın fikirleri gerçekten “turnusol kağıdı”(5) gibiydi.

Kim dindardır, kim dinci, hemen ortaya çıkarıyordu…

Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, Şahin Hoca’nın tarif ettiği gibi bir aydınlanma neferiydi.

Gerçek bir Kemalist ve Atatürk hayranıydı.

İslam Dini’nin laiklikle çelişmediğini o kanıtladı…

İslam Dini’ni yüceltmek bahanesi ile Sosyalizmi kötüleyenlere verdiği: “Sosyalizm deyince mızrak yemiş domuz gibi ne böğürüyorsun, ihtiyaçtan artanı paylaş diyen Kur’an değil mi?” şeklindeki yanıt, Osmanlı tokatı etkisi yaptı…

Bilimi ve aklı ikinci plana hiç atmadı!

Nur içinde yatsın…

Hocayı yıllar önce okuduğu “Rahman Suresi” (6) ile uğurluyoruz…

Cemil Can

DİPNOTLAR:

(1)   Filozof, yeni (farklı) sonuçlara varan ve bu sonuçları ifade etmek için yeni tanımlar ve yeni bilgi üreten kişidir. Filozoflar hayata yeni sözler, cümleler ve bilgiler koyarak insan yaşamında önemli bir yer edinmişlerdir. Öğüt verici bilgileri ile insanların hayatlarında daha kolay bir yaşam için uğraş vermişlerdir.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Felsefe

(2)   İsmailağa Cemaati‘ne yakın Yavuz Sultan Selim Derneği vatandaşların Ramazan’da dini sorularına yanıt vermeye başladı. Gelen sorulardan biri “taharatte mübalağa yaparak içeriye su kaçsa oruç bozulur mu” oldu. Ömer Faruk Korkmaz yanıtında bu durumda orucun bozulacağını söyledi.

http://odatv.com/taharette-abartarak-iceri-su-kacarsa-oruc-bozulur-mu-1006161200.html

(3)   https://www.youtube.com/watch?v=NAlUoeMGH8U

 

(4)   http://www.dr.com.tr/Kitap/Cansiz-Hoca/Mehmet-Gunaydin/Edebiyat/Biyografi-Oto-Biyografi/urunno=0000000442639

 

(5)   https://tr.wikipedia.org/wiki/Turnusol

 

(6)   https://www.youtube.com/watch?v=UuevwQ9hxpw