KONUK YAZARLAR

ENDİŞELENENLER!

g20_zirvesiii

İsrail’in eski Başkanlık Ulusal Güvenlik Konseyi Diş İlişkiler Başkan Yardımcısı Eran Lerman endişeli…

Lerman, endişesini The Jerusalem Post’ta dile getirdi:

“Türkiye tüm gücüyle Suriye’nin kuzeyindeki PYD’nin üzerine yürürse, bu bizler için rahatsiz

etkileri olan tehlikeli bir sonuç ve stratejik bir trajedi olur” dedi…

Çin’de yapılan G20 zirvesinde Avrasya güçleri Batı’ya eylemli mesajlar verdi.

Haliyle batı endişelendi.

Egemenlik ve toprak bütünlüğüne karşı müdahalelere “eylemli” karşılık verme kararlılığında olduklarını bildirdiler:

Çin, Obama’nın uçağına hareketli merdiven platformu yanaştırmadı.

Orta kapıdan inmek zorunda bırakılan Obama’ya kırmızı halı da serilmedi!

Obama ve Amerikan uşakları ağır bir diplomatik şamar yediler.

Avrasya güçlerinin desteğini alan Erdoğan, Obama’nın karşısında dik durdu:

Ülkemizin güneyinde terör koridoruna izin verilemez” dedi.

Bu duruş Türkiye ve Erdoğan için bir ilkti!

Erdoğan, zirve sonrasında çekilen fotoğrafta, Çin halk Cumhuriyeti Başkanı Jinping ile Rusya Federasyonu Başkanı Putin’in arasında poz verdi!

NATO bu gidişattan çok endişelendi…

Türkiye’yi “savunmak” için alel acele savunma füze sistemlerini gönderdiler!

ABD destekli FETÖ darbesi karşısında sağır olan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “Bu derece değerli bir müttefikimizi korumak için elimizden geleni yapıyoruz” dedi…

Ne kadar da inandırıcı değil mi?!

Kim ne derse desin, Fırat Kalkanı operasyonu iki hususu açığa çıkarttı:

Biri PKK’nın Suriye kolu PYD’nin emir komutasına, diğeri ise Y-CHP’nin yönetimine Amerikalıların hakim olduğu gerçeğidir…

Fırat’ın doğusuna çekilme konusunda Evrensel gazetesine açıklama yapan PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, ABD ile “Aramızda anlaşma var. YPG çekilmek istese de ABD istemez” diyerek gerçeği ağzından kaçırıverdi!

PYD de Y-CHP gibi endişelidir…

Türkiye’yi PKK’ya muhatap yapmak için “çözüm” sürecini ısıtıp ısıtıp masaya getiren ABD yönetimi, bu ağır işi Y-CHP’nin üzerine yıktı:

Anımsarsınız; Kemal Kılıçdaroğlu, Fırat Kalkanı operasyonuna IŞİD ile “sınırlı” tutulması halinde destek vereceklerini açıklamıştı.

Operasyonun PKK/PYD’ye uzaması Y-CHP’lileri endişelendirmişti!

Dersimli, CHP tabanından gelen tepkiler üzerine, paratoneri Mehmet Bekaroğlu’nu ateşe sürdü.

Bekaroğlu: “Terör var diye çözüm sürecini askıya almamalıyız” diyerek görevini yaptı.

Amerikan muhiplerinin ambulans gibi çıkan sesini duyan olmadı tabi.

Bunun üzerine parti sözcüsü Selin Sayek Böke sahne aldı.

Başbakanın “Çözüm mözüm yok” sözlerine:

Çözüm mözüm yok deme lüksü hiçbir siyasetçinin yok” diyerek, Y-CHP’nin endişesini dile getirdi…

Çok açık olarak belli oldu ki, bu savaşta CHP tabanı Türkiye’nin, tavası emperyalistlerin; dolayısıyla PKK/PYD’nin yanında konuşlanmıştır!

Denebilir ki, CHP’ye yapılan kaset operasyonunun en önemli sonucu bu olmuştur!..

Fırat Kalkanı operasyonunun endişelendirdiği biri daha var:

Fetullah Gülen.

Gülen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Suriye’de namlu namluya geldiğimiz “ABD ve NATO ile ilişkileri tehlikeye atma konusundaki ısrarından endişeliyiz” dedi…

Fırat Kalkanı operasyonundan endişelenen bir diğer isim ise, İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez‘dir.

Erez, “Kürt halkının temsilcisi Apo’dur. Barışa inanıyorsak, bir an evvel masa başına oturmalıyız” dedi…

Kürt halkı, sanki Apo’yu özgür iradesi ile seçmiştir!

HDP’nin belediye başkanlarını bile Kandil’in atadığı bir ortamda, Apo’yu Kürt halkının temsilcisi gibi sunmak, terör örgütünü iyi göstermek ve övmek değil de nedir?

İstanbul Tabip Odası Başkanına bu sözler hiç yakışıyor mu?

Fırat Kalkanı operasyonundan CIA Başkanı John Brennan da en az bizimkiler kadar endişelidir.

Bu yüzden olsa gerekir, “Irak ve Suriye bölünecek” demiştir!

Türkiye ise kararı verdi:

Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanadır…

Irak ve Suriye bölünürse, sıranın Türkiye’ye geleceğini kundaktaki çocuklar bile tahmin edebiliyor artık.

Hiçbir tartışmaya yer vermeyecek şekilde Fırat Kalkanı operasyonu toprak bütünlüğümüzün korunması için yapılmaktadır.

Bu yüzden, operasyona “Vatan Savaşı” ismini vermek son derece doğru ve isabetlidir.

Zira savaştığımız IŞİD veya Amerika’nın karagücü PYD değil, ABD ile AB emperyalistleridir…

PKK/PYD, FETÖ ve IŞID mayın eşeği hükmündedir…

Cemil Can