KONUK YAZARLAR

PKK’NIN BİR BAŞKA BİLEŞENİ Y-CHP!..

Başlıksız

Birleşik Haziran Hareketi (BHH), kendilerini sosyalist ve komünist olarak tanımlayan, Gezi‘yi sahiplenen; bir çok akademisyen, siyasi parti, dergi, demokratik kitle örgütü yöneticisi, gençlik ve öğrenci dernekleri ile 3 CHP milletvekilinin (Gökhan Günaydın, İlhan Cihaner ve Hüseyin Aygün)desteklediği, kendi ifadeleri ile “yerel meclisler”de örgütlenip gelen; anti-kapitalist, anti-emperyalist ve gericilik karşıtı bir siyasi “cephe hareketi”dir… (1)

BHH, “Hızla tek adam diktatörlüğüne doğru sürüklenen Türkiye’de, temel haklar ve özgürlükler ortadan kaldırılırken olağanüstü hal rejimi ile her türlü hukuksuzluk ve adaletsizlik meşrulaştırılıyor” tespitini yaptıktan sonra, milyonların “teslim olmayacağız” demeye devam ettiğini vurguluyor ve 20 Kasım Kartal Mitingi ile “Saltanata Geçit Yok, Teslim Olmayacağız” çağrısı ile halkı ve demokrat kamuoyunu bu sese güç vermeye çağırıyor… (2)

Çağrıda: “Zorbalığa, baskıya, ötekileştirmeye karşı duran, yüreği en uzaktaki yıldızla birlikte atan herkesi yarın gerçekleştireceğimiz ‘Teslim Olmayacağız’ mitingine bekliyoruz. Saltanata Geçit Yok! Teslim Olmayacağız! Biz Kazanacağız!” deniyor… (3)

Y-CHP eski Ankara İl Başkanlarından Tarık Şengül’ün bile, ülke topraklarında ekmeğini alnının teriyle kazanan herkesin bir muhalefet ve iktidar alternatifine ihtiyaç var” diyerek,(4) içerisinde yer aldığı BHH’nin, halkın acil ihtiyacı olan “muhalefet hareketi”ni örgütlemeyi ne derece başaracak, yaşayarak göreceğiz!

PKK önderliğinde 9 “silahlı” örgütün (TKP/ML, PKK, THKP-C/MLSPB, MKP, TKEP-LENÎNÎST, TÎKB, DKP, DEVRÎMCÎ KARARGAH,MLKP) Mart 2016’da “Halkların Birleşik Devrimci Hareketi”ni kurduklarını (5) biliyoruz.

BHH’nin izin aldığı mitingi, PKK’nın Meclis’teki uzantısı HDP sahiplendi: Miting afişlerini hazırladı ve bazı demokratik kitle örgütleri ile CHP’yi mitinge katılmaya davet etti…

Halk TV‘de program yapan Cüneyt Akman, TV ekranlarından CHP’nin mitinge katılacağını duyurdu.

CHP adına İstanbul Milletvekili Albay Dursun Çiçek, Kılıçdaroğlu’nun kararını açıkladı: “Genel Başkanımız serbest bıraktı, isteyen katılabilir” dedi… (6)

Önce “katılmayacağız “ diyen CHP İstanbul İl Başkanlığı, Kılıçdaroğlu’nun serbest bırakması üzerine mitinge katılma kararı aldı… (7)

Tabandan gelen baskılara dayanamayan parti yönetimi mitinge bir saat kala tekrar “katılmama” kararı aldı…

Yeri gelmişken hatırlatalım, BHH’nin sahiplendiği Gezi‘nin içerisinde PKK/BDP yer almamıştı!

Direnişi kırmak amacıyla ve büyük olasılıkla da hükümetin isteği üzerine ve Apo’nun talimatıyla 7 Haziran günü, Öcalan posterleri ile Taksim’e çıkmışlardı. (8)

İşte bu şark kurnazı PKK/HDP, bugün ana muhalefet partisi Y-CHP ile BHH’nde bir araya gelen “silahsız” sol örgütleri de amaçları için kullanmaya başladı…

Göreceksiniz bu mitinge damgasını “ayrılıkçı Kürtler” vuracak!

HDP İstanbul İl Başkanı Doğan Erbaş, 15 Kasım günü yayınlanan demecinde, “Biz de HDP olarak bu mitingde düzenleyici olarak renklerimizle yerimizi alacağız” demiştir… (9)

Aşağılık bir kaset operasyonu ile Atatürk’ün CHP’sini ele geçiren SOROS’çu ekip, sonunda halk partilileri PKK’nın kuyruğuna takmayı başardı!..

Dursun Çiçek’in “Siyasi konu başka PKK konusu başka. Başkanlığa karşı aynı safta mücadele edeceğiz” sözleri, Y-CHP’nin rotasından nasıl saptırıldığını ve gerektiğinde terör örgütleri ile bile işbirliği yapabileceğinin çarpıcı bir kanıtıdır…(10)

SHP ile başlayan ve 1991 yılında zirve yapan PKK ile işbirliği sürecinin (11) bugün geldiği nokta gözümüzün önünde durmaktadır…

Terör örgütleri ile işbirliği yapmanın, terörü ve terör örgütlerini meşrulaştıracağını, giderek de tüm CHP’lileri, terör örgütlerine yardım ve yataklık yapmak suçlaması altında bırakacağını, bu “Yeni CHP”lilere bir türlü anlatamadık!..

Emperyalizme “karagücü” olmayı kabul eden ayrılıkçı bir hareketin; anti-fasşist, anti-emperyalist ve ilerici olamayacağını; bu harekete kol kanat geren partilerin ise, hiçbirşekilde halkın desteğini alamayacağını, tam aksine, mevcut iktidarın devamını sağlayacaklarını bir kez daha söylemek zorundayım…

Ana muhalefet partisi olarak CHP’nin tertip edeceği bir mitinge, bu “bileşenler” katılması ile CHP’nin bunların düzenlediği mitinge katılması arasında ne kadar büyük fark olduğunu anlatmaya gerek var mı?

Cemil Can

 

 

DİPNOTLAR:

(1) https://tr.wikipedia.org/wiki/Birle%C5%9Fik_Haziran_Hareketi

(2) http://www.birlesikhaziranhareketi.org/20-kasimda-karanligi-asmak-icin-omuz-omuza/

(3) http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/633023/Birlesik_Haziran_Hareketi_nden__Teslim_Olmayacagiz__mitingi_icin_Kartal_a_cagri.html

(4)http://www.durusgazetesi.com/politika/birlesik-haziran-hareketi-kuruldu-h15797.html

(5)http://www.dayanisma.net/2016/03/14/daglarda-halklarin-birlesik-devrimci-hareketinin-kurulusuna-taniklik-baki-gul/

(6)http://www.aydinlik.com.tr/politika/2016-kasim/hdp-li-mitingi-savundu-ayni-safta-olmaliyiz

(7)http://www.birgun.net/haber-detay/teslim-olmayacagiz-diyenler-bulusuyor-136199.html

(8)http://www.ulusalkanal.com.tr/gundem/gezi-ile-oy-isteyen-hdpbdp-haziran-2013te-ne-yapmisti-h62185.html

(9) http://ilerihaber.org/icerik/teslim-olmayacagiz-diyenler-konustu-20-kasimda-kartaldayiz-63097.html

(10) http://www.ilk-kursun.com/haber/283026/hdpli-mitingi-savundu-ayni-safta-olmaliyiz/

(11)

Bizzat Apo, 1991 yılı sonunda, Milliyet ve Sabah gazetelerine yaptığı açıklamalarda, Perinçek’e dört milletvekili önerdiğini ve parlamentoya girerek, SHP listesinden seçilecek 21 milletvekilinin başına geçmesini rica ettiğini açıklamıştır .
(Milliyet ve Sabah, 7 Aralık 1991)

 

PKK Genel Sekreteri Abdullah Öcalan, Milliyet ve Sabah gazetelerine açıkladığı için ve gazetelerde yazıldığı için bunu söylüyorum. Orada diyor ki, ‘Sosyalist Parti’ye, bize SHP’den verilen milletvekilliklerinden 4 tanesini vermek istedik. Reddettiler bizi.’

Demek ki, SHP seçimlere girerken PKK’ya 21 tane milletvekilliği vermiştir.PKK da bunun 4 tanesini Sosyalist Parti’ye önermektedir.

‘Gelin 4 tane de size verelim, ayrı parti olarak girmeyin, hepimiz SHP olarak girelim’ demiştir. Sosyalist Parti bunu reddetmiştir. Demiştir ki, ‘ben ayrı, bağımsız bir partiyim, fikirlerim var, hiç kimsenin sırtından da Meclis’e girmem, ayrı kimliğimle ve kişiliğimle toplumun karşısına çıkarım’.

Ben bunu niçin söyledim?…

Bunu şunun için söyledim:

En yasadışı olan PKK bile Türkiye’de yasal politik hayatın içine girmiştir.

O kadar içine girmiştir ki, Parlamentoda sandalye pazarlığı yapabilmektedir.

İktidar partileriyle anlaşmalar yapabilmektedir.

İktidar partisi olacaklardan milletvekillikleri alabilmektedir ve o aldığı milletvekilliklerini sağa sola dağıtabilmektedir.

Teklif de edebilmektedir.”

(Anayasa Mahkemesi tutanaklarından…)