KONUK YAZARLAR

BİR AFET ÖĞRETMEN!..

afet_inan

07.05.2017 tarihinde TVNet’te yayımlanan “Derin Tarih” isimli programda Süleyman Yeşilyurt, Atatürk’ün manevi kızı Afet İnan’ı; sevgilisi olarak tanıtmış ve “Afet İnan hiçbir zaman manevi evlat değildir, Çankaya’nın nikahsız ‘firts lady’sidir” gibi skandal ifadeler kullanmıştır.

Bu defa sığlık “Derin Tarih” dergisinden geldi.

Süleyman Yeşilyurt, Turizm Bakanlığından emekli bir ziraat mühendisidir.

O da Fetullah Gülen gibi “komünizmle mücadele derneklerinde” yetişmiş olmakla övünmektedir.

Bu kadarı bile, Süleyman’ın nasıl biri olduğunu ve kimler adına iş gördüğünü anlatmaya yeter.

***

Aynı programa katılan sözde tarihçi Mustafa Armağan‘a İlber Ortaylı Hoca okkalı bir yanıt verdi:

Bunlar cahil adamlar, ne bilirler tarihi. Bir bok bildikleri yok. Ne okuyacak ne bilecek. Allah’ın hödüğü suratına baksan halde turp sattırmazsın” dedi… (1)

Daha önce de Özdemir İnce, Aydınlık gazetesinde “Derin Tarih” dergisi için “Lüks tuvalet kağıdı” benzetmesini yapmıştı.

Bu benzetme nedeniyle İnce, yargılandı ve aklandı, doğru söylediği mahkeme kararına bağlanmış.

TVNet’in yapay gündem yaratma çabası heba olmasın diye, bu defa da Nur Cemaati‘nin “Okuyucular” kolu “hocalarından” Hasan Akar‘ın Atatürk’e yönelik skandal ifadelerinin bulunduğu videosu sosyal medyada paylaşıldı. (2)

Düğmeye nereden basıldığı gayet iyi anlaşılıyor…

***

Tarihleri karşılaştırarak da gerçekleri görmek mümkündür:

Annesini kaybettiği için anneannesi ve babaannesinin desteği ile hayata tutunan Afet İnan, 1908 doğumludur. (3)

Takvimler 1922 yılını gösterdiğinde, Antalya’nın Elmalı İlçesinin 14 yaşındaki başöğretmeniydi.

Ordulara ilk hedef olarak gösterdiği Akdeniz’de Mustafa Kemal Paşanın aydınlanma meşalesini taşıyordu.

14 yaşında bir kız çocuğunu düşünün…

Afet öğretmen, babasının görevi nedeniyle 1925 yılında geldiği İzmir’de, Redd-i İlhak Okulu’na atandı.

Yaşı 17‘ye gelmiş genç bir kız oldu.

O sıralarda, Mustafa Kemal Paşa, öğretmenlerin verdiği bir çay ziyafetinde konuşmak üzere İzmir’e gelmişti.

Takvimler 11 Ekim 1925‘i gösteriyordu.

Afet öğretmen, Ulu Önder’le bu toplantıda tanıştırıldı.

Mustafa Kemal Paşa, hemşerisi olduğunu öğrendiği Afet öğretmenle ilgilendi, ailesi ile de tanışmak istedi.

Bu tanışmanın ayrıntısını merak edenler (4) nolu dipnota baksınlar.

O yıllarda Mustafa Kemal Paşa önderliğinde arka arkaya devrimler oluyordu.

Tek eşliliği ve medeni nikâhı esas alan Medeni Kanun’nun yürürlüğe girmesine daha 4 ay 6 gün vardı.

***

Atatürk’ün eşi Latife Hanım ise 1898 doğumludur.

9 Ocak 1923 ile 5 Ağustos 1925 tarihleri arasında sadece iki buçuk yıl Mustafa Kemal Atatürk ile evli kaldı.

Yani, Başöğretmen Afet’i tanıdığında Atatürk’ün Latife Hanımla yolları ayrılmıştı.

Diyeceğim şudur:

Mustafa Kemal Paşa’nın 17 yaşında bekâr bir öğretmenle evlenmesinin önünde; hukuki, dini ve ahlaki bir sorun bulunmamaktaydı.

Kaldı ki, o tarihte yürürlükte olan “Şeriat Hukuku”ydu ve çok eşliliğe de izin vardı.

Bir hatırlatma daha:

Peygamber Efendimizin Hazreti Ayşe ile 9 yaşında evlendiği düşünülürse, geleneğimizde17 yaşında bir kızla evlilik yapmakta hiçbir sorun bulunmadığı, en kalın kafalıların bile anlayabileceği bir durumdur.

Demek ki, Atatürk’le Afet öğretmenin arasında cinsel anlamda bir “elektriklenme” olsaydı rahatlıkla evlenebilirlerdi…

***

Bu gerçekleri tespit ettikten sonra, şu soruların yanıtını arayalım:

Afet İnan için; Atatürk’ün evlatlığı değil birlikte olduğu kadındı, anlamında sözler etmenin amacı ne olabilir?

Afet İnan’ın ailesi, kızlarının Atatürk’le evlenmesine karşı mı gelmişti?

Yoksa gayrimeşru bir ilişkiyi, kabul edecek kadar akıldan yoksun muydular?

Bu aşağılık iftiraları atan zevat, “dini inançlarına aykırı gördükleri için” bu konuyu gündeme taşıdıkları savunmasını yaptılar.

Ama “bademleme” ahlaksızlığı konusunda bir tek kelime söylemediler!

44 yaşındaki bekâr bir adamla 17 yaşındaki bekâr bir kızın evlenmesinin neresi hangi dine aykırı?

Bunlar hangi dinin mensuplarıdır?

Dine aykırı olan iftira atmak değil mi?

Küresel güçlerin bu etki ajanları, günümüzde sıkça yaşanan çocuk tecavüzleri ile ilgili neden tepki göstermediler?

Çocuk tecavüzü dini inançlarına aykırı değil mi?

Türk halkını, bu kadar basit karşılaştırmaları yapamayacak kadar cahil ve geri zekâlı kabul eden bu vatan hainlerine sosyal medyada küfür yağmasına insan bir şey diyemiyor…

Şikâyetçi olanlara ise hak vermemek mümkün değil…

“Küfür ve sövme müsekkini asaptır” diyen Neyzen Tevfik’i mumla arıyoruz…

***

Bu son olayın “son” olmadığı malumumuz…

Lakin, Türkiye’nin gündemi çok dolu.

Düne kadar, gündemin birinci sırasında YSK tarafından “mühürsüz zarfların geçerli kabul edilmesi” vardı.

Bu konu rejimin değiştirilmesi sonucunu doğurduğu için gündemden düşürülmemeli…

ABD’nin PKK/PYD’ye ağır silahlar vermesi, toprak bütünlüğümüzü doğrudan tehdit ediyor.

Bu konuyu da gündemin birinci sırasından indiremeyiz.

Bu iki önemli konu gündemde iken, Atatürk’ün evlatlığı ile “ilişki” içerisinde olduğunu söylemek, gündemi değiştirme çabasıdır.

Bu tür olaylar nedeniyle Atatürk’ün aziz hatırasına hakaret edenlerin ne yapmaya çalıştıklarını tartışmayalım demiyorum.

Sırası gelsin!

Türkiye’nin hayati önemdeki iki konusunu gündemden düşürmek kimlerin işine yarıyor?

Bu sorunun da yanıtı bellidir:

Küresel güçler ile yerli işbirlikçilerinin…

Tuzağa düşmeyelim derim…

Cemil Can

DİPNOTLAR:

(1) http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/737481/ilber_Ortayli_dan_Ataturk_e_hakaret_eden_Mustafa_Armagan_a_yanit__Bir_b.k_bildikleri_yok__bunlari_diyen_hayvandir.html

(2) http://www.cumhuriyet.com.tr/video/video/736705/Nurcularin__hocasi__Hasan_Akar__Ataturk_e_hakaretler_yagdirdi.html

(3) http://www.evodevcim.com/ayse-afet-inan-hayati-hakkinda-bilgi

(4) https://aydinlik.com.tr/ozgurluk-meydani/2017-mayis/cumhuriyet-kizi-afet-inan