KONUK YAZARLAR

“KARŞI TARAFIN SİLAHLARI”

sopali_kişiler

 

Kılıçdaroğlu, Bab-ı Ali toplantısında YSK kararından sonra, protesto gösterileri için halkı neden sokağa çağırmadığını:

Karşı taraf silahlıydı. Bu tür duyumlar aldık” sözleri ile açıkladı. (1)

Y-CHP’ye bu tür istihbarat nereden akıyor?

Yoksa Kılıçdaroğlu falcı mı?

Bir daha okuyalım çok önemli:

Karşı taraf silahlıydı. Bu tür duyumlar aldık. Partidaki arkadaşlarla o gece bunu tartıştık. Ve sürekli eylem, protesto gösterileri için vatandaşlarımıza ‘sokağa çıkın‘ çağrısında bulunmadık. Çok vahim olaylar çıkabileceği endişesi nedeniyle bu sorumluluğu almamaya karar verdik.”

Ana muhalefet partisinin genel başkanına yakışacak sözler mı bunlar?

Sen kimi korkutuyorsun Dersimli?

Sen kimin adamısın söylesene!

Dersimli Kemal; büyük olasılıkla Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’um İzmir’deki bir otelde konuşmacı olarak katıldığı bir toplantıda:

FETÖ darbe girişimi gecesi 51 şehrimizde 30 milyon vatandaş sokağa dökülmüştü, 30 milyonun yüzde 10’unda silah vardı” sözleri ile;

Melih Gökçek’in:

Halk peynir ekmek alır gibi pompalı tüfek alıyor” sözlerini esas alarak strateji belirliyor

Ya da şartların dayattığı eylemlere çapı yetmediği için mazeretler uyduruyor.

Başdanışman Uçum’un verdiği rakama göre, o gece 3 milyon silahlı kişi sokağa inmişti.

O gece silahlı kişileri sayan biri mi vardı?

İçişleri Bakanlığı, başka bir sebeple Türkiye’deki ruhsatlı silah sayısını: 338 bin 52 olarak açıkladı…

***

Gelelim asıl konuya:

Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2019 Ağustos’unda yapılacağı bellidir.

Dersimli Kemal, hükümeti kurmak için aday olmayacağını açıkladı…

O da Baykal gibi aday arıyor!

Bunun anlamı teslim olmaktır.

Hükümeti kurmaya talip olmayan CHP, siyaset sahnesinden çekilmiştir…

***

Bir an için Y-CHP’nin göstereceği adayın ilk turda seçimi kazanacağını düşünelim.

O gün, YSK tarafından karşı tarafın kazandığını açıklanırsa ne yapacağız?

Uçum’un 3 milyon “silahlı” adamı ile sayısını o gün öğrenebileceğimiz karşı tarafın “sopalı” adamları sokağa inmiş olacaklar mı?..

Kemal Kılıçdaroğlu arkadaşlarını partide toplayabilecek mi, toplarsa nasıl bir karar alacaklar?!

O gün alınacak karar, bugün aldığı karar gibi olacaksa, aday göstermeye ne gerek var?

O gün farklı bir karar alınacaksa, aynı karar bugün neden alınıp uygulamıyor?

Yoksa o gün şartlar değişecek, silahlı-sopalı adamların sokağa inmesi engellenecek mi?

Bunu kim nasıl yapacak?

GODOT (2) mu?

Türk halkına Godot’u beklemeyi dayatmak ana muhalefetin liderine yakışıyor mu?

Size yıllardır “Dersimli Kemal karşı tarafın adamıdır” diyorum.

Görevi:

AKP iktidarının devamını sağlamaktır.

O da Devlet Bahçeli gibi bir payandadır…

İktidar olmak veya iktidarı değiştirmek gibi bir niyeti yoktur.

Bu iddiamın onlarca kanıtı sundum.

Görmek isteyenler(3) nolu dipnota göz atsınlar

Bu kadar kanıt ileri sürmeme rağmen, benim hatalı düşündüğüm de kabul edilebilir elbette.

Keşke yanılan ben olsaydım…

Aksi halde, Kılıçdaroğlu’nun korkak ve pısırık biri olduğunu kabul etmek gerekecek.

İki olasılık da kötü!

Bu tespit, iki kere iki dört eder gibi bir gerçekliktir olarak geldi önümüze.

Kemal gibi biri Cumhuriyet’i koruyup kollayamaz, halkın en temel hukukunu savunamaz, Türk halkına önderlik edemez!

***

Dersimli Kemal’in açıklamasından; Türk halkının geleceği ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası ile ilgili bu kadar önemli konuda; “partideki arkadaşları” ile birlikte karar aldığını öğreniyoruz…

Kemal’in arkadaşları kimlerdir?

Ekmeleddin’in aday gösterilmesi talimatını verenler mi?

Otel odalarında tek başına görüştüğü ABD’nin diplomatlar mı?

Kim bu adamlar?

Kararları aldıktan sonra partinin organlarını toplamak ve onlara dayatmalarda bulunmak istişare kabul edilebilir mi?

***

Gazeteler yazdı:

Milletvekillerine 1 yıl boyunca ödenen maaşların toplamı 120, danışmanlara ödenen ise 160 milyon lira tutuyor.

Her vekilin 2 danışmanı var.

AKP‘nin danışmanlarının ne işler çevirdiğini Uçum’dan biliyoruz.

Peki, Y-CHP’nin danışmanları ne iş yaparlar?

Hangi konularda kendilerine danışılır?

Kamuoyuna bunların isimleri neden açıklanmaz?

Dersimli Kemal’e o gece “karşı tarafın silahlı-sopalı adamları var” istihbaratını bu danışmanlar mı getirdi?

Danışmanların görevi, meşru yollardan hakkını arayacak halkı korkutmak mıdır?

Bir başka merak konusu:

CHP sokağa çıkma kararı alsaydı, danışmanlarını en önde yürütebilecek miydi?

Sine-i Milletten neden korkar CHP?

Yoksa, “her türlü bedeli ödemeye hazırız” sözleri halkı aldatmak için miydi?

Sokağa çıkmak ne zamandan beri suç oldu?

Ülke bu hale geldiyse sayenizdedir…

***

Sonuç olarak:

Y-CHP’nin halka önerdiği teslim olmak, fiili durumu kabul etmektir.

Yeni anayasa önermek” , “Cumhurbaşkanı adayı aramak” ve “aday olmaktan kaçmak” teslim olmanın en açık kanıtlarıdır…

Sonuç vermeyeceği kesin olan “AİHM’ne başvuru” ise sorunu zamana yaymaktır.

Zira bu mahkeme kararlarının bağlayıcılığı yoktur!

AKP’liler bile, sonuçların bu kadar kolay sindirileceğini beklemiyordu.

Nitekim, Erdoğan CHP’nin yeni anayasa önermesini ve Cumhurbaşkanı adayı aramasını bu şekilde yorumladı…

Eeeeeeey Kılıçdaroğlu!

4 Ağustos 2019’da yapılacak olacak seçim sonuçlarını yine YSK açıklayacak!

YSK, Y-CHP’nin danışmanlarından oluşmuyor!

Ne dediğimi duyuyorsun değil mi?

Ateşini ölçtür, ateşini…

Senin gibi bir sefile, bu ülkede mazbata vermezler…

Cemil Can

DİPNOTLAR:

(1) http://www.sozcu.com.tr/2017/gundem/kilicdaroglu-ilk-kez-acikladi-sokaga-cagirmadik-cunku-1832515/

2) Godot: Samuel Beckett’in kült tiyatro oyunu. Gelmeyeceğini bildiğiniz halde yine de beklemeyi seçen kişinin dramatik halini anlatmak için kullanılan bi kavramdır.

(3) http://chp-muhalefethareketi.biz.tr/wp-content/uploads/2017/04/Y-CHPnin-faaliyet-raporu.pdf