KONUK YAZARLAR

CHP ÖZELLEŞTİRİLİNCE

adalet_kurultayi

Bir ülkede muhalefet teslim alınarak yok edilmişse, iktidarı eleştirmek beyhudedir!

Önce muhalefeti kurtarmak ya da yeniden örgütlemek gerekir.

Örgütsüz mücadelenin başarı şansı yoktur!

Nokta.

***

Kimseye danışmadan, parti organlarında tartışmadan Ekmeleddin İhsanoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edip, “tıpış tıpış” oy vermemizi izleyen Y-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, aynı şekilde tek başına “Adalet Yürüyüşü” ile “Adalet Kurultayı”na da karar verdi…

Tek başıma Ankara’dan İstanbul’a yürüyeceğim dedi, onbinler arkasına takıldı.

Bu eylemlerle halka hangi mesajın verilmek istendiğini merakla izleyenler hayal kırıklığına uğradılar.

Adalet Yürüyüşü”ne PKK’nın verdiği desteği HDP’nin sorunu kabul eden partililer, HDP’nin Diyarbakır’da yaptığı “Adalet ve Vicdan Nöbeti”ne Y-CHP’nin verdiği desteği İstanbul İl Başkanlığı’nın “işgüzarlığı” gibi düşünüp sineye çektiler…

Adalet Kurultayı”nda öne çıkartılan isimler, bu etkinliklerin arkasında bir bit yeniği olduğu kuşkusunu artırdı.

Nihayet yetkili ağızlardan açıkça dillendirilmeyen HDP ile ittifak arayışına Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan’ın hazırladığı raporda(1) yer verilerek CHP’yi işgal altında tutanların gerçek niyeti ortaya serildi…

Dağ fare doğurdu…

Y-CHP yönetimi hendeklere gömülen PKK’yı yeniden görüşme masasına çağırıyordu.

Y-CHP’nin açık çek verdiği “açılıma” devam edilsin isteniyor.

CHP’nin kırmızı çizgilerinden vazgeçmesi öneriliyor.

PKK terörü “Kürt fobisi” olarak isimlendiriliyor.

PKK/HDP ile “güçlü bir ittifak” kurulması çözüm olarak dayatılıyor…

Plana göre 2019’da yapılacak yerel seçimlerde, Doğu ve Güneydoğu’da PKK aday göstermeyecek, CHP’nin göstereceği adaylar desteklenerek yerel yönetimler PKK’ya teslim edilecek…

Son derece kurnazca düşünülmüş!

Böylece CHP tabanına izlediği politikalarla oylarını artırdığı mesajını verirken, PKK’ya da kuvvetli bir koruma kalkanı sağlanmış olacak…

PKK’ya yardım ve yataklık yaptıkları, terör örgütünü övdükleri için tutuklanan HDP’li belediye başkanları bu şekilde tutuklanmaktan da kurtulacaklar.

İlk defa SHP ile HEP’in 1991 milletvekili seçimlerinde uyguladığı bu yöntem sonunda, Abdullah Öcalan’ın gösterdiği adaylar Halk Partililerin oyları ile Meclis’e geldiler.

SHP’nin yüzde 28‘lerde olan oy oranı ise yüzde 20’lere gerilemişti.

Aynı yöntem bir kez daha denenecek!

Bu defa CHP’nin oyları artacak!?

Aynı su ile iki kez yıkanılabilir mi veya aynı malzemeler ile aynı deneyi yapıp farklı sonuçlar alınabilir mi pek yakında göreceğiz.

Biz bu sonucu beklerken de iş işten geçmiş olacak…

Geçmiş olsun CHP, geçmiş olsun Türkiye!..

***

ABD güdümündeki düşünce kuruluşlarının teşviki ile getirildiğimiz nokta gayet açıktır:

Y-CHP, HDP/PKK ile hendeklerde başlattığı ittifakı, yerel seçimlerde ortak aday göstererek sürdürecek!

Doğal olarak adayları da İmralı ile Kandil belirleyecek.

Peki, bu hain plan karşısında CHP’liler ne yapacak?

Dersimli Kemal’in partideki konumu güçlendirildiğine göre, CHP seçmeni gösterilen adaylara “tıpış tıpış” oylarını verecek CHP’yi birinci parti yapabilecek mi acaba?

Bekleyip göreceğiz!

Önümüzde bayağı zaman var ama halkın beklemeye takatı kalmadı…

***

Y-CHP ile PKK’nın ittifakını anladık.

Anlayamadığımız bu ittifaktan ne beklendiği ve tartışmaya açılmayan konulardır.

İttifakın sonunda:

a.) PKK silah bırakacak ve ABD’nin kara gücü olmaktan çıkacak mı?

b.)Yoksa Y-CHP de silahlanıp dağa mı çıkacak?

c.)Ya da şimdi olduğu gibi, Y-CHP ovada, PKK dağda “siyaset” yapmaya devam mı edecek?

Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı Dersimli Kemal’i lider kabul edip peşinden gidenlerin, çoktan seçmeli bu soruya cevap verebilmeleri gerekir…

***

Bir sorum daha olacak; klasik ve biraz uzunca:

Bu soruya Eşkıya Seyit Rıza’yı önder olarak kabul eden Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanıt vermesini istiyorum.

Geçenlerde yardımcın Öztürk Yılmaz’ın “Sonucunu tanımayız, Suriye benzeri iç savaşı tatikleyebilir” dediği referandum için “Güney’in de referanduma gitme hakkıdır” dedin. Bunun anlamı referandum sonunda “evet” çıkarsa güney sınırımızda “Bağımsız Kürdistan” devleti kurulabilir demektir. “İkinci İsrail” olacağına en ufak bir kuşku bulunmayan bu yeni devletin kuruculuğuna soyunanlar; Türkiye, İran ve Suriye’den de toprak talepleri olduğunu gizlemiyorlar. Bu durumda HDP/PKK ile ittifak yaparak bölücülüğe hizmet etmiyor musunuz?

Ey! Dersimli’nin Destekçileri!

Siz bu soruya yanıt aramayın…

Sizin göreviniz: Kılıçdaroğlu’nun verdiği yanıtı tekrar etmektir!..

***

Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün 1935 yılında söylediği:

Nereden bileyim CHP’nin sonsuza kadar benim partim olarak kalacağını” sözleri (2) sayenizde doğrulandı.

CHP’yi özelleştirdikten sonra tek yaptığınız doğru iş bu oldu…

Cemil Can

DİPNOTLAR:

(1) https://www.aydinlik.com.tr/adalet-kurultayi-ndan-hdp-ile-ittifak-cikti-politika-eylul-2017-3

(2) CHP Genel Sekreteri Recep Peker’in CHP ile ilgili bir vesikayı Atatürk’e imzalatmaya getirdiğinde Atatürk vesika üzerine: “Partim…” özünü yazınca, rahmetli Recep Peker:

– Paşam niçin Cumhuriyet Halk Partisi yazmıyorsunuz? diye sormuştu.

Atatürk: -“Nereden bileyim CHP’nin sonsuza kadar benim partim olarak kalacağını?” dedi. (Falih Rıfkı Atay, Babanız Atatürk, s.57)