• BİLDİRGE’YE SERPİŞTİRİLEN HAİNLİKLER!..

      CHP’nin 240 sayfalık Seçim Bildirgesi’ni (1) okudum. İlk bakışta gözüme çarpan ve CHP’ye asla yakışmayan cümlelerin altını çizdim. Bu cümlelerin çağrıştırdıklarını da parantez içerisinde altlarına yazdım… Başlıyoruz: Sayfa:19 “ 15 Temmuz darbesinin kaos ortamını kullanan siyasi iktidar, 20 Temmuz darbesi ile birlikte temel hak ve özgürlükleri askıya almış, bir tek adam rejimi kurmuştur…” (15 Temmuz’un “tiyatro” değil, bir darbe olduğu nihayet kabul edilmiştir.) Sayfa: 26 “AKP’nin Kürt Sorunu’nu çözme vaatlerinin akıbeti de benzer olmuştur… AKP hükümetlerinin çıkarcı ve samimiyetsiz açılımları, seçim dönemlerinde verilip de tutmadıkları vaatlerin ötesine geçmemiştir…” (Doğu ve Güneydoğu’daki geri kalmışlık/bırakılmışlık sorununu, PKK’nın dünyaya “Kürt Sorunu” olarak kabul ettirmek için kullanıldığı terminoloji benimsenmiştir.) Sayfa: 38 “Seçim kanunlarını…

  • KAZANAN PKK OLACAKSA…

        Durduk yerde “Başkanlık sistemi”ni gündeme getiren Bahçeli, hiç beklenmedik bir anda erken seçim de isteyerek, ülkeyi sandığa mecbur etti.   Bahçeli, PKK ve FETÖ dışındaki “kader kurbanları” için af (1) istedi.   Gerekçesi akla yatkın değildir:   Neymiş efendim; mahkûmlar üç vardiya halinde yatıyorlarmış da isyan olabilirmiş de vs vs…   Hükümetin “af gündemimizde yok” açıklamalarına karşı Bay Devlet ısrar etti:   “Sözümüzün arkasındayız” dedi.. (2)   ***   Bahçeli, kader kurbanları olarak tarif edilen mahkûmların, suç sayılan eylemlerinin suç olmaktan çıkartılmasını istemiyor elbette.   Cezalarının infazını durdurarak cezaevlerinin boşaltılmasını öneriyor.   Aftan yararlanacak olanların aileleri ile birlikte sayıları azımsanacak gibi değildir…   Af şeklindeki bir yasal düzenlemede;…

  • Y-CHP’NİN GERÇEK ADAYI MERAL AKŞENER’DİR!

      Reis: “Daha çok özgürlük, daha çok demokrasi, daha adil yargı” dedi… Reis: “Ahtım olsun faizleri ve enflasyonu düşüreceğim, işsizliği azaltacağım” dedi… Reis: “Vergi yükünü daha adil hale getireceğiz” dedi… Daha ne deseydi? Oylarınızı bana vermeyin diyecek değildi herhalde! AKP’nin Türkiye’yi 16 yılda getirdiği uçurumu, bu durumun birinci sıradaki siyasi sorumlusu üç cümle ile özetlemiştir… *** İktidarın başının bu itirafı son derece önemlidir. Zira seçmen muhalefetin sözlerine pek kulak asmıyor: İktidarın yanlışına karşı çıkılması görevdir kuşkusuz; doğru işlere de karşı çıkıldığı için önemli ölçüde inandırıcılık sorunu var. Bu durumun oluşmasında iktidarı elinde tutanların payı çok daha fazladır. Erdoğan, halkı kutuplaştırma siyasetinden yararlanmak için kendisine karşı olan bir kesim de oluşturdu…

  • MİLLET MUHARREM HAMLESİNİ YER Mİ!..

    Kılıçdaroğlu neden adayı olmadığını; “Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı” tezine dayandırıyordu. Buna “tez” denirse tabii. Ekenden öten horozun başını keserler bizim memlekette! Ana muhalefetin genel başkanı, sonunda partili Yalova Milletvekili Muharrem İnce’yi aday gösterdi. İnce, CHP rozetini çıkartarak “tarafsız” olabildiyse, Kemal Kılıçdaroğlu neden olamıyor acaba? Sormayalım mı? Bu soruya biri cevap vermeli!.. Uzun süredir duygularının tatmin etmekten başka beklentisi kalmayan CHP seçmeni, bu soruyu hiç ama hiç sevmiyor. CHP’ye kurulan tuzağı göremeyişleri de bundandır… *** Atatürk’ün partisi CHP’nin kurultay delegeleri, iki kez genel başkanlığa aday olan İnce’yi, CHP’yi yönetecek kapasitede bulmayıp, inadına Kılıçdaroğlu’nu seçtiler. İnadına, terslik olsun diye yapılan en basit duygusal eylemdir; istenilenin tersine olan bir duruştur. Sonuçta; duyguların bu şekilde…