• ÇARESİ YOK BİZ KAZANACAĞIZ!

    Bu seçim sonuçları ile ilgili yorum yapmayacağım. Seçim kararı alınmadan çok önce, görüşlerimi ayrıntılı bir şekilde yazmıştım. Parlamenter sistemi sona erdirecek olan bu seçimlerin Türk halkına bir yararı olmayacağını bilmeyen yok gibi. Buna rağmen Türk halkı kötü bir seçim yaptı. Başkanlık sistemi bizi bozar. Saltanat ve hilafetten kurtulduktan sonra, hızla demokratikleşmek gerekirken geriye dönüş akıl karı değildir. Gel de bunu seçmene anlat. Anlatamadık!.. *** 24 Haziran Seçimlerinde Türk halkının önüne kırk katır mı kırk satır mı seçeneklerini koydular. Bir kısmı katırı bir kısmı satırı seçti. Tuzağı görenleri dinleyenler azınlıkta kaldı… Doğal olarak herkes seçiminin sonucuna katlanacak! En büyük şanssızlığımız muhalefetin “çakma muhalefete” mecbur bırakılmasıdır. Ordusuna düşman, terör örgütleri ile al…

  • SANDIK HAKİMİYETİ!..

      Milletin Adamı, 9 Haziran günü AKP Mahalle Başkanları toplantısında uyardı: Sandıklarda görev alacakların ve özellikle de yedek üyelerin erkenden sandık başlarına gelmelerini, diğer partilerden gelmeyenler olursa, onların yerine mecburen kendilerine görev verileceğini, bu şekilde sandıklarda hâkimiyetin sağlanacağını anlattı… “Sandık kurullarında hâkimiyeti biz elde etmiş oluruz. Eğer bunu sağlama alırsak, İstanbul’da başlamadan işi bitirmiş oluruz” dedi… (1) Reis, işini şansa bırakmaz! “Başlamadan işi bitirme” geçmiş seçimler için de geçerli, itiraf hükmünde güçlü bir ifadedir. ‘Prompter’e her kim yerleştirmişse tebrik ederim… Başlamadan iş bitince, atı alan haliyle Üsküdar’ı geçiyor! Atı çalan Üsküdar’ı geçince, muhalefete de Adalet Yürüyüşü yapmak kalıyor. Bu defa yürüyüş kolu Tunceli’ye, Seyit rıza’ya doğru döndürülecek… *** Biliyorsunuz ki,…

  • AÇ KARIN İLE UYUNMUYOR Kİ!..

      Milletin Adamı Sakarya Mitinginde “Türkiye ekonomisi tüm başlıklarda gelişmiş ülkelerden bile çok ileri seviyede” olduğunu ilan ettikten sonra, apolet tartışmasına döndü.   İnce’ye hitaben:   “O paşanın paşası benim, ben Başkomutanım anayasaya göre” diyerek, bir komutanın başkomutanı alkışlamasının normal olduğunu anlatmaya çalıştı.   Ordu ve Yargının siyasete bulaştırılmasını eleştirmek yurttaşlık ödevidir; ne var ki, eleştirinin dozunu kaçırmamak gerekir.   Muharrem İnce’nin tepkisini “apolet sökme” şeklinde dile getirmesi yanlıştı; bu yanlışı aynı kelimelerle sürdürmesi daha da büyük yanlıştır.   Nitekim, İnce’nin bu hatasını iyi değerlendiren Erdoğan, asıl tartışılması gereken konuları geri sıralara atmayı başarabilmiştir…   Milletin Adamı desteksiz atıyor; İstanbul Valiliği’nin düzenlediği iftar yemeğinde:   “Dünyada en az gelişmiş ülkelere…

  • “AF” MI OLDUK “OFFF!” MU?

    Camide iftar açılmasına itiraz edeceksin! Dinin ve dince kutsal sayılan değerlerin kirli siyasete bulaştırılmasına karşı koyacaksın! Kamu malına el uzatılmasına onay vermeyeceksin! Zulme karşı, mazlumun yanında duracak onunla birlikte direneceksin! Hazinenin talan edilmesine sessiz kalamazsın! Vurgundan pay alamazsın! Halktan toplanan vergilerin, yine halka hizmet olarak dönmesine gözcülük yapacaksın, sen bu ülkede misafir değilsin! Halka ait varlıkların “Sosyal yardımlar” adı altında yandaşlara rüşvet olarak dağıtılmasını içine sindiremezsin! Halkı yönetmeye talip olanları özel hayatlarına kadar izleyeceksin; en küçük hatalarını bile görmezden gelemezsin! “Yap-işlet-devret” modeli denen, kitabına uydurulmuş yöntemlerle yandaşların devlet kesesinden zengin edilmesini; haybeden kurdukları işlerin olası zararlarını “Devlet garantisi” ile kapatılıp, gelecek nesillerinin bile lüks yaşam sürdürmelerini şans-kader anlayışı ile izah…