KONUK YAZARLAR

KORKUNÇ BİR İTİRAF VE İHANETİN MERKEZİ!..

 chp

 

Y-CHP Genel Merkezinin il ve ilçe teşkilatlarına gönderdiği 12.07.2018 tarih ve 2018/865 sayılı genelgenin tercümesine geçmeden önce, eğilip yerden ucu sivri bir taş bulup alnıma dokundurdum.

Uyku halinde olmadığımı bilin istiyorum.

Başlayalım:

15 Temmuz Amerikancı darbe girişimi yeni bastırılmıştı; sıcağı sıcağına fısıltı gazetesi, böyle darbe mi olur, bu bir “tiyatrodur” yalanını piyasaya sürdü.

Güya AKP, Anayasayı değiştirerek “Başkanlık Sistemi”ne geçmek için böyle bir mizanseni hazırlayıp, TSK içerisindeki mensuplarına oynatarak amacına ulaşacaktı.

Bu yalana inananlar ile inatla ve ısrarla yayanları kınamıyorum.

Zira bu bir terazi işi; her terazinin tartabileceği siklet farklı farklı olacaktır.

Toplumsal ve siyasal olayların analizini herkes isabetli yapamaz biliyorum….

***

Hele de emperyalizmi kavramayanların böylesine karmaşık olayları yerli yerine oturtması beklenmemelidir.

Darbe girişiminin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, bu konu üzerinde durma nedenimi anlatmayacağım.

Siz anlayacaksınız zaten…

Tiyatro” yalanı tutmadığı için piyasaya “Kontrollü darbe” yalanını sürdüler.

Bu yalanın en hararetli savunucuları “tiyatro” masalını anlatarak safını belli eden saflar oldu kuşkusuz.

Onlara sadece acıyor, acı acı tebessüm ediyorum.

Bir süre sonra “kontrollü darbe” nitelemesi yetersiz kaldı.

ABD’nin içerimizdeki çiftlik kahyaları kontrollü darbenin tarifine geçtiler:

Öngörülen, önlenmeyen ve sonuçları kullanılan kontrollü bir darbe” demekte karar kıldılar.

Bu yalan için TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’na 300 sayfalık şerh düştüler. (1)

Beyaz kağıtları da kirlettiler…

***

Güneşi balçıkla sıvayamadılar tabii.

FETÖ’nün elemanlarını birer birer yakalamaya başladılar; CIA’nın uşaklarının canı tatlı; ötmeye başladılar; itirafçıları dinlediniz mi bilmiyorum…

Ne aşağılık insanlarmış.

Birbirlerini ele verdiler; haklarında arka arkaya davalar açıldı; kanıtlar kirli çamaşırlar gibi ortalığa serildi…

Bu koşullar altında “kontrollü darbe” söylemini sürdürmek olanaksızdı.

Darbenin arkasındaki güçler, bilgi kirliliğini sürdürerek yeni kavramlar arayışına girmişti.

Bunun üzerine “20 Temmuz Sivil Darbesi” yalanına geçtiler. (2)

Her zaman ki gibi Dersimli Kemal görevi üstlendi…

***

20 Temmuz’da olağanüstü hal ilan edildi ya, bu tarihi sivil darbenin başlangıcı olarak almanın daha inandırıcı olacağını düşündü.

“Kontrollü darbe” yalanını yayanlar; suç ortağı durumuna düştükleri için bu defa da mal bulmuş Mağribi gibi “20 Temmuz Sivil Darbe” yalanına sarıldılar.

865 sayılı genelge yayınlanana kadar bu yalanı tekrar etmekten usanmadılar…

İki yılda; 129 bin 410 kişi FETÖ ile ilişkili görülerek kamu hizmetlerinden ihraç edildi.

Her gün ortalama 70 kişi tutuklandı, 163 kişi açığa alındı, 180 kişi ihraç edildi…. (3)

Hala operasyonlar bütün hızıyla devam ediyor…

Bunlar uyanmadılar!

Y-CHP, örgütüne gönderdiği 865 sayılı genelgesi ile bugüne kadar ısrarla ve inatla sürdürdüğü söylemini, tamamen yalanlayan ve inkar eden yeni bir söyleme geçti:

15 TEMMUZ HAİN DARBE GİRİŞİMİ”…

Günaydın!..

***

Bu korkunç bilgi kirliliği ile ne yapılmak istendi acaba?

Bizim asıl yanıtını aradığımız soru budur.

15 Temmuz Amerikancı darbe girişimine; “tiyatro”, “kontrollü darbe” ve “20 Temmuz sivil darbesi” demek, bu darbenin içerisinde Fetullah Gülen’in örgütü yok demektir.

FETÖ yoksa , arkasındaki CIA de yoktur, dolayısıyla ABD’nin darbe girişimi ile bir ilgisi olamaz sonucuna ulaşılır.

İnsanların zihnine enjekte edilen mesajın özeti budur…

***

Y-CHP’nin işgalci yönetimi o kadarla kalmadı:

15 Temmuz günü gerçekleştirilecek olan tören ve etkinliklere katılımın sağlanmasını, konuşma ve basın açıklaması yapılması durumunda genel merkezin gönderdiği metne bağlı kalınmasını da istedi…

Bitirelim:

Özetle Y-CHP diyor ki:

Biz halkı aldattık.

CIA’nın yalanlarına inanmaları ve kendilerini dinleyenleri de inandırmaları için yanlış bilgilendirdik.

Amerika’yı akladık!

Emperyalizmin bize verdiği görevi yerine getirdik.

Siz kutlama ve etkinliklere giderek bu hatalarımızı düzeltin…

CHP’liler kutlama ve etkinliklere gitmeye kararlı da hangi yüzle katılacaklar?!

***

Gerçek maalesef bu kadar acıdır.

Gerçek CHP’lilerin yapması gereken iş ise belli:

Olağanüstü kurultay veya olağan kurultay beklemeden partilerine el koymaları birinci görevleridir.

Bütün üyelerin katılımı ile yeniden yönetimleri belirlemek ikinci iştir; ancak ondan sonra AKP’nin değneksiz dolaştığı köpeksiz köylerde iktidara ciddi ciddi muhalefet edilebilir.

Halkı aydınlatmak işbirlikçilerin işi değil, halkın öncülerinin görevidir…

Atatürk’ün partisini işgal eden bu hainlerden kurtulmadıkça Türk halkına huzur yoktur…

Atatürkçü düşünceyi benimsemenin birinci koşulu; anti emperyalist olmak ve tam bağımsızlığı savunmaktır.

Solcu olmanın da birinci koşulu budur…

***

CHP’lileri FETÖ ve PKK gibi Amerika’nın kara gücü durumundaki örgütlerle (düşmanla) aynı safta olmaya (tıpış tıpış) mecbur bırakanlar ve aynı zamanda Kuvayı Milliyecilerin çizgisinden yürüyenleri emperyalizmin uşağı durumuna düşürenler, mutlaka bu yaptıklarının hesabını vereceklerdir…

Başka da yolumuz yoktur….

 

Cemil Can

 

 

DİPNOTLAR:

(1) http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/759297/CHP_den__karsi_rapor__niteliginde_300_sayfalik__serh___Kullanilmis_darbe.html

 

(2) http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/905181/Kilicdaroglu__20_Temmuz_darbesi_ve_OHAL_ile_mucadele_etmek_insan_olmanin_geregidir.html

 

(3) https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/chpden-ohal-raporu-gunde-70-kisi-tutuklandi-2519504/