• YEREL SEÇİM Mİ “GÜVEN OYLAMASI” MI?

      Reis, seçimleri “yerel” olmaktan çıkartıp “genel” seçime çevirmiş. Sonuçlar bir anlamda “güven oylaması” sayılacak. Türkiye’ye özgü olan bu iki partili sistemde; büyük parti AKP,  yetkilerini muhalefetle paylaşmak istemez. Bu yüzden olsa gerek, parlamenter sistemin kurumları birer birer tasfiye ediliyor. “Cumhur İttifakı”nın karşısında, zorunlu olarak kurulan “Millet İttifakı” iki partili sisteme geçtiğimizin en somut kanıtıdır. Bundan böyle; MHP iktidar kanadında, MHP’den ayrılanlar ise muhalefet kanadında yerlerini almak zorunda kalacaklar. Belediye başkanlıkları da bu gerçekliğin üzerinden tespit edildi zaten…   ***   Önemli merkezlerde “ülkücü” kökenli siyasetçilerin aday yapılması, bu tespitin bir sonucudur. Kim ne derse desin, Ülkücülerin oyları sonuçları belirleyecek durumdadır. Cumhur İttifakı içerisindeki ülkücülerin Millet İttifakı’na oy vermesi olasılık…

  • TÜRKİYE’NİN “ENDÜLJANS”I!..

    Bugün en kısa yazımı yazıyorum: Yeni Zelanda’da iki camiyi basıp ibadet eden insanları kurşunlayarak öldüren zat ile AKP’nin “Erdoğan’a oy verin Cennetin anahtarı cebinize girsin” diyen Şanlıurfa Eyyübiye adayı olan zatın kafa yapısı farksızdır; hukuk, ahlak ve din önünde durumları aynıdır. İkisi de toplumların “korku” ile yönetileceğine inanan zavallılardır. Nokta… Uzun yazılardan sıkılan takipçilerim için bu haftaki yazım burada bitti. Güle güle… *** Neden, niçin, nasıl sorusuna soranlar için söyleyeceğim bir kaç cümle daha var. Onlarla devam ediyoruz. Anahtar sözcüklerimiz “korku” ve “din istismarı”dır. *** Sivil Toplum; üyelerinin haklarını korumak amacıyla örgütlenmiş topluluktur. Sivil Toplum; konuşur ve sorgularsa vardır, körü körüne itaat edemez. Sivil Toplumun üyeleri biat etmezler! Toplumun korku…

  • “SİYASET” HABİRE İRTİFA KAYBEDİYOR!..

    Siyasetçiler her gün meydanlardadır da; biz yerden ucu sivri bir taş alıp, “dün dinlediğimiz adam bu muydu” diyerek alnımızı kanatmamız mı gerekiyor acaba? Her saat başkalaşan insanlara “siyasetçi” denebilir mi? Utanmadan yalan söylüyorlar birader. Halkı, gözünün içine baka baka aldatıyorlar. Sirk cambazı bunlar. Siyaseti en güvenilmez kurum haline nasıl da getirdiler. Şapkadan habire tavşan çıkartıyorlar. Halka ağır hakaret sayılır bütün bunlar… İnsafsızca aşağılıyorlar bizi… *** Bu yüzden içimden yazmak gelmiyor artık. Eleştirmek ve alternatif fikirler söylemek için gerekli zemin altımdan kayıp gidiyor gibi. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle, Taksimde yapılan “Feminist Gece Yürüyüşü” ile ilgili olarak meydanlarda söylenenler, sosyal medyada paylaşılan abartılı görüntüler ve yapılan yorumlardan sonra, insanın…

  • “BEKA” MI “ZEKA” MI?

      İktidarın icraatlarını aynen sürdüreceğini kesin ifadelerle ortaya koyan muhalefete seçmen oy verir mi? Cevabı ana muhalefetten alalım: Y-CHP Genel Başkanı Uşak’ta konuşuyor: “Bu seçimde sandığa giderken aklımızı kullanmak zorundayız” hatırlatmasını yaptıktan sonra, “17 yıldır 192 milyar borcu yurtdışındaki bir avuç tefeciye ödüyorsun” diyerek iktidara yüklendi…(1) İlk bakışta haklı. Kılıçdaroğlu’nun aklımızı kullanmamız gerektiği şeklindeki uyarısı son derece isabetlidir! Ben yerinde olsaydım, “duygularla hareket edin” derdim! Zira duygularla hareket edenler, kendi takımlarının hatasını göremezler. Ya karşı takıma küfrederler ya da maçı yöneten hakeme söverler… Bu durumda oylar çantada kekliktir… *** Bu defalık aklımızla hareket edelim: Hafızamızı dört yıl öncesine doğru; 2015’in 26 Mart’ına doğru zorlarsak, karşımıza çıkacak olan gerçekler yüzümüzü kızartabilir…