KONUK YAZARLAR

FIRSAT CHP ÜYELERİNİN ÖNÜNE GELMİŞTİR!..

 KK__

 

 

Kemal Kılıçdaroğlu (K.K.), Tilki Tv’de (Fox Tv) İsmail Küçükkaya’nın Saray’a giden CHP’li konusundaki sorusuna cevap verdi:

 

“Doğrudur…. CHP’yi nasıl dağıtırız diye çalışan ekipler var. Önümüzdeki süreçte yine masa, sandalye ve yumrukların atıldığı bir süreci yaşatmak istiyorlar bize, adamlar tutuldu, paralar verildi. Devletin en kilit noktasındaki isimleri devreye soktuğunu biliyorum” dedi. (1)

 

Yukarıdaki cümleyi bir kez okuyarak geçemezsiniz.

 

Çünkü anahtar oradadır: Güya Reis, paraları vermiş, adamları tutmuş, masalar, sandalyeler havada uçuşacakmış; Devletin en kilit noktasındaki isimleri de devreye sokmuş!?

 

Bu söylemin doğru olduğunu varsayarak, olayı yorumlamaya gerek kalmadı.

 

Zira gerçekte böyle bir şeyin olmadığı; bu senaryonun CHP içerisinden uydurulduğu ortaya çıktı.

 

Geçen ay tartışma konularının biri, İmamoğlu hakkında yazılan kitaptı.

 

O kitabı seçim kampanya danışmanlığını yapan Necati Özkan yazdı.

 

Kitabın adı: Kahramanın Yolculuğu’dur.

 

Bu kitaba CHP İstanbul İl Başkanı, Canan Kaftancıoğlu aşırı tepki gösterdi; başarının İmamoğlu’na bağlanmasını kabul edemedi.

 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin başarısını ekip çalışmasına bağlayarak; dolaylı olarak kendisini işaret etti.

 

Bu işaret, aynı zamanda başarıyı Genel Merkezin ve dolayısıyla Kılıçdaroğlu’nun hanesine yazma çabasıydı…

 

***

 

İstanbul’daki başarının kahramanının kim olduğu o kadar önemli midir?

 

Evet önemlidir:

 

Çünkü CHP’de kongreler süreci başladı.

 

Kurultay delegeleri de bu kongrelerin sonunda belirlenecektir.

 

Seçim başarısının kahramanı kimse onun ve ekip arkadaşlarının ilçe kongrelerinde başarılı olmaları beklenir…

 

Bu ise kurultay delegelerinin önemli ölçüde değişeceği anlamına gelmektedir.

 

Üyeler, Kılıçdaroğlu’nun Genel Merkez’den dayatacağı listelere itibar etmeyebilirler…

 

İşte o zaman yandı gülüm keten helva!..

 

***

 

36. Olağan Kurultay’da Kılıçdaroğlu 790, İnce 447 oy almıştı.

 

Fark 343’de kaldı.

 

Olası yeni genel başkan adayının arkasına alacağı iyi bir rüzgarla bu farkı kapatması işten değil.

 

O rüzgâr da var: 31 Mart seçim sonuçları.

 

İşte Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının asıl korkusu budur.

 

Yoksa dünya yansa umurlarında değildir.

 

Bu sonucu görmemek için daha şimdiden parti içi muhalefeti Erdoğan ile işbirliği içerisinde göstermeyi kafalarına koydular.

 

Kurultay’da kavgayı da kendi adamlarına çıkartacaklardı.

 

Başka sermayeleri kalmadı.

 

Kavga çıkaranlarla ilgili ne yapılacağını ise belli zaman aralıklarında vermişti zaten…

 

***

 

KAVGA ÇIKARANLARI KAPININ ÖNÜNE KOYUN!

 

Çok fazla geriye gitmeye gerek yok:

 

4 Mayıs 2017’den başlayalım.

 

(2) numaralı bağlantıyı açıp dinleyin, bakın ne demiş Dersimli Kemal:

 

Kavga edenleri kapının önüne koyacağım.”

 

16 Nisan 2018

 

(3) numaralı bağlantıyı açın:

 

Kavga edeni kapının önüne koyarım.”

 

26 Temmuz 2019

 

(4) numaralı bağlantı:

 

Benim akrabam da olsa kapının önüne koyun.”

 

4 Kasım 2019

 

(5) numaralı bağlantıya bakın:

 

Kavga edeni partide tutmayız”…

Hazret fiil çekimi yapıyor…

 

***

 

Şimdi dönelim yukarıda verdiğim cümleye; ne diyordu KK:

 

…yine masa, sandalye ve yumrukların atıldığı bir süreci yaşatmak istiyorlar bize, adamlar tutuldu, paralar verildi.”

 

Yani önümüzdeki kurultayda kavga çıkartılacak, kavgayı çıkartanlar da Reis’in adamlarıdır.

 

Kavga yapanlara ne yapmak lazım geldiğini söylemişti: KAPININ ÖNÜNE KONACAKLAR…

 

Dikkat edin; Dersimli Kemal, kavga çıkma ihtimaline karşı, devletin güvenlik görevlilerinin görevini yapmasını istemiyor.

 

Kendi adamlarına çağrı yapıyor.

 

Kavgayı da kendileri çıkartacaktır.

 

Sonra, kendilerine muhalefet edenleri önce kurultay salonunun kapısının önüne koyacak, daha sonra da disiplin sürecini başlatıp partiden kovacaklar…

 

***

 

Bu senaryo tutmadı:

 

Sözcü gazetesinin Başyazarı Rahmi Turan, yanıltıldığı ve haber kaynağının kendisini aldattığını söyleyerek, bir bakıma özür diledi.

 

Rahmi Turan, haber kaynağını da açıkladı.

 

Talat Atilla:

 

Ben CHP’den aldım bilgiyi ve Kılıçdaroğlu’na bir şekilde doğrulattım” dedi…

 

Kumpasın merkezi belli oldu: Y-CHP.

 

Her şey Y-CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “kavga çıkartanı kapıya koyarım” söylemiyle uyumludur…

 

Bu haberin yalan olduğunun bir kanıtı da Cumhuriyet gazetesidir:

 

22 Kasım tarihli nüshanın 4. sayfasında:

 

CHP’den bir ismin Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan destek istediği yönündeki iddialar” denirken;

üç sütun ötede aynı haber:

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Saray’a çağırdığı bir CHP’liye ‘genel başkan ol’ dediği iddiası” şeklinde verilmiştir…

 

Bir başka kanıt:

 

Erdoğan’ın “Cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum” restine karşı, KK’nın genel başkanlığını ortaya koyamayıp; nala mıha vurmaya başlamasıdır:

 

Senin her yerde, her ortamda tartışmaya hazırım” demek, yalancılığın altında ezilmenin fotoğrafıdır.

 

Meydan okumaya “tartışmaya hazırım” demekle karşılık verilmiş olabilir mi?..

 

***

 

Benim açımdan sorun çözülmüştür:

 

Bu kumpası kurgulayan ve sahneye süren Kılıçdaroğlu’nun, yalancı biri olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.

 

Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının Atatürk İlkelerini simgeleyen 6 Ok’u özümsemedikleri ve CHP ahlakını benimsemedikleri defalarca kanıtlanmıştır.

 

CHP, Baykal’a kurulan kaset kumpası sonrası CHP’li olmayanların işgali altında girmiştir.

 

Y-CHP yönetimi AB ve ABD’ye göbekten bağlıdır.

 

Bu tutumunu Irak ve Suriye olaylarında defalarca ortaya koymuştur.

 

Dersimli Kemal, PKK/HDP ve FETÖ’nün koruyucu hamiliğini yapmaktan asla vazgeçmemiştir…

 

***

 

Hal böyle olunca, CHP ana muhalefet partisi görevini yapmak şöyle dursun Türk halkının önünde bir güvenlik ve gelecek sorunu olarak durmaktadır.

 

Türkiye’yi kurtarmak için önce CHP’yi işgalden kurtarmak şarttır.

 

Bunun yolu vardır:

 

İlçe ve il kongrelerinde genel merkezin gösterdiği veya desteklediği adaylara oy vermeyip, gerçek CHP’lilere yetki vermek yeterlidir.

 

170-200 civarında yurtsever delegenin kurultaya gönderilmesi halinde; işgali sona erdirmek mümkündür.

 

Öyle bir kurultayda, bu işgalci ekibin kavga çıkartacağı bellidir.

 

Bunun için de alınacak bazı önlemler vardır…

 

Onları da daha sonra tartışırız…

 

Av. Cemil Can

 

 

 

DİPNOTLAR:

(1) http://www.cumhuriyet.com.tr/video/video/1703349/saraya-cikan-chpli-kim-kilicdaroglundan-aciklama.html

(2) https://www.youtube.com/watch?v=FEZqPMUEqE8

(3) https://www.yurtgazetesi.com.tr/politika/kilicdaroglu-kavga-edeni-kapinin-onune-koyarim-h87727.html

(4)https://www.haber3.com/guncel/politika/kilicdaroglu-benim-akrabam-da-olsa-kapinin-onune-koyun-haberi-5030072

(5)http://www.egepostasi.com/haber/kilicdaroglu-ndan-kongre-mesaji-kavga-edeni-partide-tutamayiz/225432